ZigZag
UÇAKLA UZUN YOLCULUK
ZigZag

Ekim ayının başında tam 2 yaş olacak oğlumuzu, Amerikalı dedesi ve diğer akrabalarla tanıştırmak için sabırsızlanırken; biz de anne-baba olarak “nasıl olacak acaba o kadar uzun yolculuk?” diye biraz endişeleniyorduk açıkçası. Can İstanbul’da doğup 1 aylıkken Dubai’ye gitti, sonrasında arada hem benim işim nedeniyle, hem de aile ziyareti nedeniyle, 11 ay içinde birkaç kez İstanbul’a beraber yolculuk ettik ve İstanbul’a döndükten sonra da, özellikle bu yazı yoğun seyahatle geçirdi. Bebeklik dönemine kıyasla, bu yazki seyahatleri çok daha rahattı bize göre ama her seyahatte birşeyi daha net anladım ki, ne kadar hazırlıklı ve planlı, o kadar daha kolay.

Yolculuğa alışkın olsa da, bu yolculuk başkaydı! Uçakla uzun yolculuk…

Amerika’da Minnesota’ya direkt uçuş Avrupa’dan var, Türkiye’den yok. Bu durumda iki seçeneğiniz var.
1. İstanbul-Chicago uçağı ve  sonra Chicago-Minneapolis uçağı
2. İstanbul-Amsterdam/Paris vs. ve bu noktalardan birinden direkt Minneapolis
Biraz üzerinde düşündükten sonra ikinci seçeneğin daha uygun olacağını düşündük ve “iyi ki böyle karar vermişiz” dedik seyahatin sonunda. Neden mi?
– Chicago-MN uçağı saati Chicago’ya iniş saatine çok yakın ve biz daha önce çocuksuzken bile, eğer ilk uçuş rötarlı ise aktarmaya zor yetiştik, hatta ben bir kez uçak kaçırdım.
– Ayrıca, son dönemde özellikle iki havayolunun bebekli yolculara yaklaşımıyla ilgili sosyal medyada hoş olmayan yazılar okumuştum ve bu havayolları Chicago’ya direkt uçanlardı.
– Diğer sebep de, İstanbul-Chicago arası oldukça uzun bir yolculuk ve Can için o kadar uzun süre sıkıcı olabilir, aktarma yapmak, en azından bir aktivite ve nefes alma olur diye düşündük.
Tabii bundan sonrası yolculuğu planlamaya geliyor. Uçak saatleri arasında bize en mantıklı geleni (ki zaten çok seçeneğiniz yok), sabah erken uçuşla gidip oraya öğleden sonra ulaşarak, güne normal devam etmek ve akşam da belki biraz daha erken ama yine normal saatinde günü bitirmekti.
unnamed-6
– Sabah 6:00 Amsterdam uçağını seçtik ve Can’ın bir gün önce güne aşırı yorulmamasına ama normal rutininde olmasına gayret ettik, hatta tek uyku düzeninde olduğu için, gündüz normalde 2 saat civarında uyurken, o günkü uykusunu 1,5 saatte tuttum ki, akşam biraz daha erken yatarak, sabah 3 civarında kalkması gerektiği için, akşam uykusunda en azından daha dinlenik kalkabilsin diye.
– 3:00 civarında Can da kalktı, hatta bizim sesimize sanıyorum kendisi kalktı:) Hazırlandık ve 4:00 civarında havaalanındaydık. Havaalanında birşeyler yedi, uçağa bindik ve bir saat kadar uyanık kaldıktan sonra, Amsterdam’a gidene kadar 2 saat civarında uyudu.
– Amsterdam’a inerken  uyandı. Daha sonra havaalanında ufak birşeyler yeme, pasaport kontrolü vs. derken zaten uçağa bindik ve Can sabah uçağında uyuduğu için gelsin aktivite zamanı.
Neler hazırladık?
– Can’ın TV, telefon gibi aletlerle arası olmadı. Ne yalan söyleyeyim, uçakta birkaç saat çizgi film izlemesine bayılabilirdim ama olmadı:)
– Öncelikle uçaktaki diğer yolcuları da düşünerek, yanımızda çok gürültüsü olmayacak oyuncak vb. olmasına gayret ettik.
Yapıştırma/Stickerlar: Son dönemde aktivite olarak çok sevdiği için ve kelime hazinesine yardımcı olduğu için, bolca sticker aldık ve baba bacağı dahil yapıştırdık:) aaa
Kurmalı minik oyuncaklar: Bunlardan 3-4 tane almış eşim ve önümüzdeki tepsilerde bu minik adamları kurup yürüttüğümüzde Can’a bir gülme k
zzzrizi gelip etrafın da gülmesine sebep olduk bir yandan ama gerçekten çok eğlendi ve uzunca bir süre oynadı.
Dikkat: Ufak bir oyuncak olmasi ve kurma kismini vs. ağıza sokma riski de olduğu için, yakın mesafede ve gözetimimizde olduğu için kullandık, dikkatli olmakta fayda var. 
Post-it: Post-itler hem yapışkanları çok az olduğu için, hem de ona değişik geldiği için etrafa yapıştırabilir, sonra da sökebilir diye düşündük. Çok sevdi, ciddi bir işadamı havalarında notlarını etrafa astı..unnamed-1
Cüzdan: Bir cüzdan hazırladık, içine kartlar koyduk, hostes teyzenin ilk yiyecek verişinde, cüzdanını uzatıp ona kart ve para uzattı:) Ve hostes teyze de büyük bir olgunlukla, ciddiye aldı Can’ı,  para üstünü geri verdi vs.unnamed-5
Parayla ilişkisi açısından daha sonraki zamanlarda cüzdan aktivitesi sakıncalı olabilir, ancak, uçakta birkaç kez için oldukça eğlendiği bir aktivite oldu. 
Boyama Aktivitesi: Birkaç boyama kitabı ya da boş kağıt ve sivri olmayan, Crayola vb. boyalar da oyalanmak için gayet işe yarıyor.
Minik, daha önce görmediği oyuncaklar: Ufak tefek, değişik gelebilecek, basınca ışığı yanan vs. minik oyuncaklar …

 Kitaplar: Yeni birkaç kitap…Aldığımız kitaplardan birisi uçak ve havaalanı konuluydu ve hem canlı olarak o ortamda olmak, hem de kitap üzerinde göstermek ilgisini çekti.

Sevdiği birkaç oyuncak: Yabancılık çekmemesi için sevdiği bir oyuncak, yastık vb. de seyahate yardımcı olabiliyor.
Bunun dışında?
– Uçakta birkaç ufak turlama
– Yan tarafta genç, bebek düşünen:) tatlı çiftle biraz sohbet, gülmece
Ve sonra gelsin bir sonraki uyku, neden? Çünkü Türkiye saatiyle akşam uykusu saati gelmeye başlamıştı ki, uçakta o saatte uykuya geçti. Toplam 3 saat uyudu ve anne-baba da biraz dinlenmiş oldu:)
İndiğimizde, saat öğleden sonra 13:30-14:00 civarıydı. İnmeden önce uykusunu da uyuduğu için, eve gittikten sonra, İstanbul’daki gibi günlük aktivite vs. devam ettik ve akşam normalden  (20-20:30 civarından) daha erken, 19:30 civarında yatırdık. Rutinini bozmamaya, aktivite, banyo, yemek, sakin zaman sıralamasına uymaya çalıştık. Yatağına koyduktan sonra yanındaydık, yeni bir mekan ve yeni bir oda vs. olması nedeniyle yanında kalarak uyudu ki, zaten 5 dakikada uykuya geçti:) ve sabah 7:30’a kadar deliksiz uyudu…
Diğer günlerde de, normal rutinini devam ettirdik. Öğlen uykusunu genelde evde, yatağında yatıracak şekilde yaptık, biz de dinlendik hatta o uyuduğunda. Sonrasında gelsin eğlenceler, gelsin aktiviteler, mutlu zamanlar!
Dönüş yolunda da benzer bir programla rahat bi yolculukla evimize döndük. Ama, geriye dönüş her zaman daha zor olduğu için, jet lag vurdu hepimizi! Can, birkaç gece 3-4 kez kalktı ve hatta ben kalktım, uyuyamadım birkaç saat, sonra o kalktı, sonra Nathan kalktı ve bir gün saat sabahın 4’ü kendimizi kahvaltı yaparken bulduk, gülme krizine girdik. Ertesi gün Can’ı yatağımıza aldık gece 3:00 gibi, ben de ooohhhh sarılıp koklayıp yattım yanında ama sabaha karşı tekrar yatağına aldım, o gün uzattım sabah uykusunu, 10’a kadar uyudu mesela. Sonuç? Hoooppp, vücutlar kendi dengesini buldu ve kesintisiz ve sağlıklı uykularımıza döndük.
Başka nelere dikkat ettik?
– Can kuru kayısı çok seviyor, ama malum sistemi çalıştırıyor kuru kayısı:) Yolculukta kayısı vermedik…
– Bir gün önce midesini bozabilecek yiyecekler vermedik. Hatta Amsterdam aktarmasında yoğurt alıp ayran haline getirdik ki, mide rahatlasın, günlük düzeni çok değişmesin.
– Gidişte de, dönüşte de uçakta alt değiştirme sadece çiş için oldu.
– Çok fazla oyuncak almadık yanımıza ve oyuncaklara kolay ulaşmak adına onları ayrı bir ufak çantaya koyduk.
– Alt değiştirmek için kullandığımız mat, bez, ıslak mendil üçlüsünü çanta içinde ufak bir çantaya koydum ki, acil durumda koca çantayı taşımak ve içinde aramak zorunda kalmayayım diye. İçindeki çantayı alıp koşmak daha kolay olur diye düşündüm ama ihtiyaç olmadı.
– Su, ıslak mendil gibi acil ihtiyaç olabilecek eşyaları çantanın kolay ulaşılabilecek gözlerine yerleştirdim.
Peki, bu hazırlık ve öneriler bebekler için geçerli mi? Uyku saatleri ayarlamaları dışında pek değil. Bebekle seyahati ayrı bir yazıya bırakıyorum ama uçakta iniş ve kalkışta emzirmeyi ya da biberonla beslenmeyi ihmal etmeyin…Basıncın bebeğinizi olumsuz etkilememesi için oldukça önemli.
Bu arada Delta Airlines yeni CEO’suyla ciddi bir değişime ve iyileşmeye girişimde bulunmuş…Ekonomi Sınıfı’nda yolculuk etmemize rağmen çok ama çok rahat ettik. Neden?
– Eşim de, ben de; bir işin gösterişine ve havasına değil, nasıl yapıldığına, sağlamlığına, rahatlığına bakmaya çalıştık hep. Öyle büyümüşüz, öyle gidiyor. Yani bizim için uçakta aşçılar, sıcak kebapların servisi, cici bici hosteslerin olması önemli değil. Hostes benimle ters de konuşabilir ama yeter ki işini iyi yapsın ki, Can’ın dokunma mesafesine sıcak yemek koymayacak kadar detaylı düşünce, bu pipetin ucu çok sivri diyerek değiştirmenin karşılığı başka bizim için. İstediği kadar şahane iletişim kursun, ihtiyaç olan şey sürekli aksadığında  anlamı yok. Ha bir de, uçak yolculuğunda bence, ağır kebap vs. tarzı yemek yerine, daha basit ve sade, mideyi zorlamayacak yemeklerin servisi bile daha akıllıca bize göre…Kısaca ne kadar sade, basit; o kadar mutlu…Dubai’den, Singapur’a iş için giderken öyle böyle hasta gitmemiştim ve iptal edemeyeceğimiz bir toplantıydı. Emirates Havayolları hosteslerinin ilgisini, ben ağır hastayım, ses yapmasın diye ayakkabılarını çıkarıp servis yapmalarını unutamam. Hatta indikten sonra da bir temsilci beni arayıp nasıl olduğumu sormuştu. Siz müşterinin ihtiyacını benimser ve onun sorununu kendi sorununuz gibi üstlenirseniz gerisi gelir; hiç şaşmaz bu kural.
unnamed-2
Neyse, konuyu dağıtmadan…Bir yay burcu olarak seyahat, bağımsız ruh vazgeçilmezim, karşı koyamadığım. Umarım oğlum da başkalarıyla kim daha çok yer gördü rekabeti ya da yapmış olmak için değil; başka insanlar, başka hayatlar tanımak ve öğrenmek için seyahat eder ömrü boyunca….
Herkese güzel seyahatler, mutlu anılar dileklerimle…
Not 1: Aktiviteleri beraber belirlesek de, Psikoloji/Eğitim mezunu eşim ağırlıklı olarak yönlendirici oldu, hak yemeyelim:) 
Not 2: Aslında bu yazıyı Bee-Blog yazısı olarak hazırladım ancak, Bee-Anne Yazıları arasında dursun şimdilik.
BA-Circular-Watermark
0 cevaplar

Cevapla

Sen de bir yorum yap!

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir