Eroğlu Ailesi – Lara, 4.5 Aylık
“Küçücük bebek kendi kendine nasıl uyuyacak? Hadi canım siz de!” “Çocuğu karanlık bir odada yanlız mı uyutacaksınız? Ama çok ağlar, güvensizlik oluşmasın sonra?” vs.vs. O kadar çok şey söylendi ki bize de…Hatta “Uyku eğitimi de neymiş? Köpek yavrusu mu canım o?” diyen bile oldu. Çiğdem’le tanışana kadarki hikaye, 4,5 aylık bir bebeği olan pek çok aile için şaşırtıcı olmayan ancak çok yıpratıcı, çok zor ve hatta kaotik bir süreçti. Kızımızı uyutmak için her yolu denedik. Pek çok gecemiz saatlerce süren ağlamalardan sonra arabada son bulmaya başladı. Pijamalarımızla darmadağın bir halde bir kriz yönetmeye çalıştık aylarca ve evet bitap düştük biz de, bebeğimiz de. Kucakta salladık, salıncakta, ayakta, habire salladık uyusun diye. Saatlerce evde dolaştırdık kucakta ama çok mutsuzdu. Zar zor uyuyorsa da dinlenmeden kalkıveriyordu. Giderek daha huzursuz bir bebek olmaya başladı. Hep mutlu bir bebek hayal ediyorduk, elimizden geleni de yapıyorduk ama bebeğimiz mutsuzdu, dolayısıyla biz de çok mutsuzduk. Evden SOS sinyalleri yükselmeye başlamıştı. Sonra Çiğdem geldi ve mübalağasız kış gününde sıcacık güneş gibi doğdu evimize. Kızımız çok ağlar mı, üzülür mü, hırpalanır mı diye biz de endişelendik başta tabii. Çiğdem’in verdiği ev ödevleriyle bir süre evde kendimizi daha disiplinli bir hayata alıştırdık once. Uyku eğitimi denen şey sadece bebeğin değil, ailenin tamamının uyumunu gerektiren meşakkatli bir iş. Baştan savarak yapılabilecek bir iş hiç değil; ciddiyet istiyor, disiplin, düzenli takip istiyor. Ama sadece çok kısa bir süreliğine. Ve tünelin sonunda öyle güzel bir ışık var ki! Evet, bizim kızımız da ağladı bir iki akşam, ama dürüstlükle diyebilirim ki; kızım öncesinde de uyuyamıyor ve saatlerce delicesine ağlıyordu, hatta daha çok ağlıyordu. Kucağımda değil de yatağında ağlıyordu bu kez, hem de ben yanındaydım. Ve ağlamalar son hızla azaldı, giderek daha çok mırmır bir şikayete dönmeye başladı. Ve sadece iki üç günde herşey yoluna girdi. Bu birkaç gün zordu ama Çiğdem’in desteği hep yanımdaydı. Ne zaman moralim bozulsa, güvenim kırılsa sıcacık sesiyle ayağa kaldırdı beni. Sadece bir eğitim değil, psikolojik destek de sağladı anlayacağınız.Hayatımın bu döneminde yanımda olduğu için o kadar çok şükrettim ki!
Bugün neredeyse uyanık olduğu her saniye gülümseyen, çok mutlu, çok huzurlu, dinlenmiş, algıları son derece açık, çok sağlıklı müthiş bir kızımız var. Bu kadar ilkeli, dürüst, disiplinli ve sıcak bir insanla tanışabilme şansı bulmak da yanımıza kar kaldı. Evimize yeniden baharı getirdiği için ne kadar teşekkür etsem az kalır!
Şeyda Erdem Eroğlu
BeeAnne Notu: Aslında özetle: Yaşayan bilir! Bir yandan yeni bir hayata uyum sağlamaya çalışırken, bir yandan da uykusuzlukla başa çıkmaya çalışmak o kadar zor ki. Bu güzel sözlere ne kadar teşekkür etsem az, çok duygulandığım bir mektup oldu bu; ama sevgili Şeyda ve Emre uyku eğitimi konusunda yeterince bilinçli ve bu konuya inanmış olmasalardı ne ben ne de tatlı balarımız Lara birşey yapamazdık, çok samimi söylüyorum bunu. Anne ve babanın inancı ve programlı bir hayatı istemeleri ile başlıyor herşey ve sonu mutlu bitiyor. Hayatının en minicik döneminde bebeklerine bu şansı tanıdıkları, başarmasını sağladıkları ve bana olan güvenleri için tekrar binlerce teşekkür… Mutlu, bol uykulu ve sevgili Lara’yla birlikte güzel anılar biriktirdikleri uzun yıllar dileğiyle, sevgiler…