ZigZag
BEBEK UYKU SORUNLARI – SORU/CEVAP
ZigZag

Bir süre önce (evet, bir ayı geçti) Instagram hesabında (@BeeAnne-BebekUyku) kısa bir video ile annelere siz sorun, ben cevaplayayım demiştim…
Soruların bazıları ayrıca tek bir yazı konu olmakla beraber, tüm sorulara toplu cevap vermek istedim…Buyrun, sorular ve cevapları…Keyifli okumalar!

Bebekler Neden Uyku Döngüsü Bitince Yenisine Geçmekte Zorlanır?
getty_rf_photo_of_tired_babyUyku, belli aşamalardan oluşuyor. Biz yetişkinler için de aynı şekilde aslında. Uyanıklığa yakın hafif uyku sonrasında daha derin bir uyku sonrasında asıl REM uykusu denen, rüya da görebildiğimiz safhadır. Bu döngü, uyku boyunca tekrarlanarak gider. Yetişkinler için bu döngüler daha uzunken, bebekler için daha kısa, hatta ortalama 40-45 dakikadır ki, anneler özellikle ilk aylarda ve gündüz uykularında “saat kurmuş gibi, bebeğim uyuduktan tam 45 dakika sonra kalkıyor” cümlesini sık kurarlar. Bu dakikalarda bir uyku döngüsü tamamlandığı için bebeğinizin uyanıklık yaşaması da normaldir. Burada önemli olan, bebeğinizin kendi başına uykuya dönebilmesi…Gece uykularında bu kalkışlar daha uzun sürelerde, genellikle 1-2 saatlik döngülerde olur, zira, gece uykusunda uyku hormonu salgısı daha yoğun olduğu gibi, aynı zamanda da biyolojik olarak hepimiz için gece, uyku zamanıdır. Ancak, elbette gece de neredeyse saat başı kalkan bebekler var.

Uyku Eğitimi İçin En Uygun Ay-Yaş Ne Zamandır?
Bu soru bana çok sık yöneltilen bir soru. Aslında, keşke tüm anneler uyku düzeni oluşturmak için bebekleri doğmadan uyku ve rutin ve günlük düzen oluşturma ile ilgili daha çok bilgi sahibi olabilseler. Bir yandan şanslı bir dönemdeyiz, zira, bu işi hakkıyla yapan birçok danışman arkadaşım var ve annelere destek olabiliyorlar. Bir yandan da çağımızın genel problemi, bu konuda da bilgi kirliliği var maalesef. Bebeklerde biyolojik ritm, yani, günlük olarak uyanıklık ve uyku sürelerinin oturduğu dönem, 4,5 ay civarında başlıyor. Ortalama olarak 2 tane ortalama 1,5 saatlik gündüz uykusu ve artı bir şekerleme uykusu yapabiliyorlar ve uyanıklık süreleri de 2-3 saat aralığında dolaşıyor. İlk 4-5 ayda ise, bebeğimizin uyanıklık süresi daha kısa, sık uykularla karşılaşabiliyoruz. İlk aylardaki bebeklere Bee-Mini Pakedi kapsamında bebeklere günlük rutin oluşturma, uykuya geçiş şekli, uyku öncesi yapılabilecekler vb. konularda destek oluyorum. Uyku Eğitimi, yani bebeğin günlük rutinini ve uyku düzenini oluşturma; ne kadar erken başlarsa ilerisi için o kadar iyi ancak, bir yandan da doğru zaman bana göre bazen anne-babanın da hazır olduğu zamandır. Bazı bebeklerde 5.ayda bir düzen oluştururken, bazen 2 yaşına gelmiş balarılarına düzen kuruyoruz ki, iki farklı yaş grubuna haliyle bambaşka bir yaklaşımla bunu gerçekleştiriyoruz.

Bebek Beslenmesinin Uykuya Etkisi Nedir?
Bu soru harika bir soru ve aslında bu konuyu tamamen farklı bir başlıkla ayrıca ele alacağım mutlaka…Özetle: Etkisi oldukça büyük! Uyku düzeni kurmadan önce bebeğin mevcut uyku düzeni haricinde beslenmesi ile ilgili de sorular soruyorum ve doktorun özel bir notu, bebeğin herhangi bir rahatsızlığı vs. yoksa, günlük rutin içinde beslenme ile ilgili önerilerimi de paylaşıyorum. Benim çalıştığım aileler arasında karşılaştığım sorunlar; bebeğin gereğinden fazla ve sık beslenmesi, uykuya çok yakın hatta uyuması için beslenmesi, özellikle geceleri oldukça sık beslenme-bezden taşmalara kadar yaşanan sıkıntılar, günlük rutin karışık olduğu için beslenmenin de biraz kontrolden çıktığı durumlar oldukça yoğun. Bebeklerin ilk aylarında bazı düzensizliklerin, olması bazen emerken uyumaları vs. normal, zira, yenidoğan dönemi bambaşka bir dönem; onu ayrı ele alıyoruz…Ben hep annelere kendimizden örnek veriyorum: Yemek yer yemez yatağa girsek rahat uyuyabilir miyiz? Ya da, uyku düzenimiz karışık olsa ve buna bağlı olarak beslenme saatlerimiz de karışsa vs. günü huzurlu geçirir miyiz? Benzer durum bebekler için de geçerli aslında. Genelde şu şekilde ilerliyoruz: Uykudan kalkışta beslenme, yenidoğan döneminde gaz çıkarma, aktivite, (ufak bebeklerde duruma göre uykudan yarım saat önce bir küçük öğün) ve uyku…

Uyku Eğitimi sonrasında Düzen Bozulur mu ve Erken Kalkış Neden Başlar?
Uyku düzenini oluşturduktan sonra korumak da çok önemli. Her konuda olduğu gibi denge kurmak şart…Bebeğiniz dışarıda uyumayacak mı? Uyuyacak, hatta eğitimin 3.-4.gününde bile yapıyoruz, bazı anneleri ikna etmem bile gerekiyor hatta dışarıya çıkamk içinAma bebek özellikle tatillerde sürekli dışarıda uyursa tekrar yatağına girmek istemeyebilir, çünkü yeni bir alışkanlık kazanmıştır. BeeAnne Uyku Eğitimi sonrasında annelerle “Uyku Düzenini Koruma Önerileri” dosyasını paylaşıyorum. Eğitim sırasında da ayrıca bu konulardaki soruları cevaplıyorum ya da ben gerekebilecek bilgileri paylaşıyorum ancak, pratik çok önemli…Bebeklerin uyku düzeninin bozulabilmesinin en baş sebepleri genelde:
– Bebeğin büyümesine paralel olarak uyku saatlerinin doğru ayarlanmaması
– Üstüste dışarıda ya da kucakta vs. uyutmaya çalışma (Anneanne ve babaannelere sevgiler, saygılar bu vesileyle)
– Bebeğin kısa ağlamasında bile hoop yanına gitme ve “uyumazdı zaten” diye kısa uykuya teşvik
– Günlük hayat düzenindeki değişiklikler
– Her gün farklı saat ve planda uykuya geçiş
– Bazen hastalık vb. Sebepler
Erken kalkış da ayrı bir konu olsa da benim en çok rastladığım sebepler arasında:
– Bebeğimizi kalkar kalkmaz ağlamasa bile uyandı diye yatağından almak, bırakın gerinsin, takılsın…
– Gündüz uyku saatlerindeki karmaşalar
– Özellikle iki uykudan tek uykuya geçiş döneminde, tek uyku yapılan günlerde de iki uyku yapılmış gibi normalden geç saatte yatış
– “Geç yatır, geç kalksın” anafikrinin aksi çalışması
– Yazla beraber günün erken ağarması

Bol uykulu ve mutlu günler dileğimle…

Çiğdem Koyutürk

BA-Circular-Watermark

ZigZag
GÜNDÜZ UYKULARINDA GEÇİŞ VE DEĞİŞİKLİKLER
ZigZag

Bebeğinizin büyümesine paralel olarak, diğer ihtiyaçlarında olduğu gibi uyku düzeninde de değişiklikler olacaktır. Büyüdükçe uyanıklık süresi artacak, dolayısıyla gündüz uykusu adedi de azalacaktır.

ooo

BeeAnne Uyku Eğitimi‘ni tamamlayan ailelerle, beraber geçirdiğimiz süreç sonunda bundan sonra başa geleceklerle ilgili hem sözlü, hem de yazılı olarak detaylı bilgilendirme yapıyorum ve ailelerin uyku düzenini korumaları için önerilerde bulunuyorum. Bu bilgilendirmelerde uyku geçişleri ve özellikle iki uykudan tek uykuya geçiş süreci önemli yer tutuyor, zira zorlu bir dönem…

0-4 ay arası, bebeklerin günün büyük çoğunluğunu uyuyarak geçirdiği, 4-5 gündüz uyku yapabildikleri bir dönem.

4-4,5 aydan itibaren ise, biyolojik ritm oturmaya, dolayısıyla uyku saatleri de daha net hale gelmeye başlıyor. iki ana, bir kısa uyku yaptıkları bu dönem, ortalama 6-7. aya kadar devam edebiliyor.

8. aya doğru 3 uyku, yerini artık 2 uykuya bırakıyor ve 8-9.ay sonrasında ortalama 14.-15. aya kadar iki ana gündüz uykusu şeklinde devam ediyor ve sonrasında tek uyku dönemi geliyor. Ancak bazı bebeklerde özellikle ikinci uykuda kısalma 11-12. aydan itibaren gözlenebiliyor, yani tek uyku sinyallerinden birisi karşımıza çıkıyor:) Bu durumda hemen tek uykuya düşmeden, iki uykuyu devam ettirmeye çabalamak daha doğru bir tercih. Nasıl koruyabiliriz iki uykuyu ve tek uykuya düşme sinyalleri nelerdir, birazdan değineceğim…

3 uykudan 2 uykuya geçiş zorlu olmasa da; tek uykuya düşme süreci, biz danışmanların da uluslararası forumlardaki soru-cevaplarında, en üst sıralarda her zaman:) Benim kendi oğlumda da yaşadığım zorlu dönemlerden birisi ancak, sabırla ve doğru adımlarla ilerlediğimizde, tünelin sonundaki ışığa odaklandığımızda Mutlu Son mümkün:)

Peki, nedir tek uykuya düşüş sinyalleri?

– Daha önce rahat uykuya geçerken, uzun sürelerde uykuya geçmekkkk

– Uyku sürelerinde kısalma

– Özellikle ikinci uykuya direnme ve hatta uyuyamama

– Gece uykusundan kalkıp bir süre uykuya dönmeme, hatta oturma:)

Bu sinyalleri aldığınızda ve bebeğiniz de 11-12 ay üzerinde ise, önce ilk uykuyu 1 saatle sınırlayarak ve ikinci uykuyu biraz daha öteleyerek, iki uykuyu korumaya çalışın. Bir hafta civarında denediniz ve değişiklik yoksa, tek uykuya düşürmek için birkaç hafta sabırla aşağıdaki önerilerimi dikkate alabilirsiniz, ancak, bir hatırlatma: Bebeğiniz bu sinyalleri veriyor olsa da, tek uykuya düşmek için erken bir ayda…Bir süre tek uykuya düşüyor olsa da, birkaç hafta sonra tekrar iki uyku düzenine de dönebilir. 15-18 ay arasındaki bebeklerde bile tek uykuya düştükten sonra, özellikle aktiviteli ve bol oksijenli günlerde bazen iki gündüz uykusu uyuduklarını da görebiliyoruz.

Tek gündüz uykusuna geçişte, öğleden sonra uykusu düşer ve sabah uykusu da gün ortasına ötelenir. Bu ötelemeyi, yavaş yavaş ve birkaç hafta içinde planlı bir şekilde yapmanızı öneririm. Örneğin, bebeğiniz daha önce genelde sabah 7:00 civarında kalkıyordu ve ilk uykusuna da 10:15 gibi geçiyorduysa; uyku saatini önce 10:30-10:45 aralığına; daha sonraki günlerde de (bir anda değil, adım adım) 11:30-12:00 aralığına öteleyerek uykuyu günün ortasına almaya çalışmalısınız. Eğer 11:00-11:30 aralığına kadar uyku sinyali vermiyorsa, bebeğinizi takip edin ve bu saatlerden önce yatırmamaya çalışın. Ayı ilerledikçe de genelde sabah 7:00 gibi kalkış, 11:00-13:00 arası ya da 11:30-13/13:30 arasında gündüz uykusu ve 19:00-20:00 aralığında da gece uykusuna yatış oldukça tipik ve ideal bir düzendir…

Bir diğer önemli nokta da, bu geçiş sürecinde bebeğiniz öğleden sonrayı daha yorgun geçirme ihtimalidir, o nedenle akşam uyku saatini de eskiden daha öne almanızda; gündüz uykusundan kalkışından 5-6 saat sonra yatırmanızda fayda var ki, aşırı yorularak gece uykusuna geçişte ve gece boyunca zorlanmasın.

Ayrıca, sitemizde, http://beeanne.com/ay-ve-yasa-gore-uyku/ Bölümü’nde aylara göre uyku düzenlerini ve uyanıklık sürelerini detaylı olarak inceleyebilirsiniz.

Malum, çocuk sahibi olduktan sonra geçişler hiç bitmeyecek:) Uyku şu anın öncelikli konularından ancak, artık çocuklu hayatımızda bu geçişlerden kaçış yok…Tüm geçişlerin mutlu huzurlu ve sağlıklı olması dileğiyle…

Sevgiler,

Çiğdem Koyutürk

BA-Circular-Watermark

 

ZigZag
UÇAKLA UZUN YOLCULUK
ZigZag

Ekim ayının başında tam 2 yaş olacak oğlumuzu, Amerikalı dedesi ve diğer akrabalarla tanıştırmak için sabırsızlanırken; biz de anne-baba olarak “nasıl olacak acaba o kadar uzun yolculuk?” diye biraz endişeleniyorduk açıkçası. Can İstanbul’da doğup 1 aylıkken Dubai’ye gitti, sonrasında arada hem benim işim nedeniyle, hem de aile ziyareti nedeniyle, 11 ay içinde birkaç kez İstanbul’a beraber yolculuk ettik ve İstanbul’a döndükten sonra da, özellikle bu yazı yoğun seyahatle geçirdi. Bebeklik dönemine kıyasla, bu yazki seyahatleri çok daha rahattı bize göre ama her seyahatte birşeyi daha net anladım ki, ne kadar hazırlıklı ve planlı, o kadar daha kolay.

Yolculuğa alışkın olsa da, bu yolculuk başkaydı! Uçakla uzun yolculuk…

Amerika’da Minnesota’ya direkt uçuş Avrupa’dan var, Türkiye’den yok. Bu durumda iki seçeneğiniz var.
1. İstanbul-Chicago uçağı ve  sonra Chicago-Minneapolis uçağı
2. İstanbul-Amsterdam/Paris vs. ve bu noktalardan birinden direkt Minneapolis
Biraz üzerinde düşündükten sonra ikinci seçeneğin daha uygun olacağını düşündük ve “iyi ki böyle karar vermişiz” dedik seyahatin sonunda. Neden mi?
– Chicago-MN uçağı saati Chicago’ya iniş saatine çok yakın ve biz daha önce çocuksuzken bile, eğer ilk uçuş rötarlı ise aktarmaya zor yetiştik, hatta ben bir kez uçak kaçırdım.
– Ayrıca, son dönemde özellikle iki havayolunun bebekli yolculara yaklaşımıyla ilgili sosyal medyada hoş olmayan yazılar okumuştum ve bu havayolları Chicago’ya direkt uçanlardı.
– Diğer sebep de, İstanbul-Chicago arası oldukça uzun bir yolculuk ve Can için o kadar uzun süre sıkıcı olabilir, aktarma yapmak, en azından bir aktivite ve nefes alma olur diye düşündük.
Tabii bundan sonrası yolculuğu planlamaya geliyor. Uçak saatleri arasında bize en mantıklı geleni (ki zaten çok seçeneğiniz yok), sabah erken uçuşla gidip oraya öğleden sonra ulaşarak, güne normal devam etmek ve akşam da belki biraz daha erken ama yine normal saatinde günü bitirmekti.
unnamed-6
– Sabah 6:00 Amsterdam uçağını seçtik ve Can’ın bir gün önce güne aşırı yorulmamasına ama normal rutininde olmasına gayret ettik, hatta tek uyku düzeninde olduğu için, gündüz normalde 2 saat civarında uyurken, o günkü uykusunu 1,5 saatte tuttum ki, akşam biraz daha erken yatarak, sabah 3 civarında kalkması gerektiği için, akşam uykusunda en azından daha dinlenik kalkabilsin diye.
– 3:00 civarında Can da kalktı, hatta bizim sesimize sanıyorum kendisi kalktı:) Hazırlandık ve 4:00 civarında havaalanındaydık. Havaalanında birşeyler yedi, uçağa bindik ve bir saat kadar uyanık kaldıktan sonra, Amsterdam’a gidene kadar 2 saat civarında uyudu.
– Amsterdam’a inerken  uyandı. Daha sonra havaalanında ufak birşeyler yeme, pasaport kontrolü vs. derken zaten uçağa bindik ve Can sabah uçağında uyuduğu için gelsin aktivite zamanı.
Neler hazırladık?
– Can’ın TV, telefon gibi aletlerle arası olmadı. Ne yalan söyleyeyim, uçakta birkaç saat çizgi film izlemesine bayılabilirdim ama olmadı:)
– Öncelikle uçaktaki diğer yolcuları da düşünerek, yanımızda çok gürültüsü olmayacak oyuncak vb. olmasına gayret ettik.
Yapıştırma/Stickerlar: Son dönemde aktivite olarak çok sevdiği için ve kelime hazinesine yardımcı olduğu için, bolca sticker aldık ve baba bacağı dahil yapıştırdık:) aaa
Kurmalı minik oyuncaklar: Bunlardan 3-4 tane almış eşim ve önümüzdeki tepsilerde bu minik adamları kurup yürüttüğümüzde Can’a bir gülme k
zzzrizi gelip etrafın da gülmesine sebep olduk bir yandan ama gerçekten çok eğlendi ve uzunca bir süre oynadı.
Dikkat: Ufak bir oyuncak olmasi ve kurma kismini vs. ağıza sokma riski de olduğu için, yakın mesafede ve gözetimimizde olduğu için kullandık, dikkatli olmakta fayda var. 
Post-it: Post-itler hem yapışkanları çok az olduğu için, hem de ona değişik geldiği için etrafa yapıştırabilir, sonra da sökebilir diye düşündük. Çok sevdi, ciddi bir işadamı havalarında notlarını etrafa astı..unnamed-1
Cüzdan: Bir cüzdan hazırladık, içine kartlar koyduk, hostes teyzenin ilk yiyecek verişinde, cüzdanını uzatıp ona kart ve para uzattı:) Ve hostes teyze de büyük bir olgunlukla, ciddiye aldı Can’ı,  para üstünü geri verdi vs.unnamed-5
Parayla ilişkisi açısından daha sonraki zamanlarda cüzdan aktivitesi sakıncalı olabilir, ancak, uçakta birkaç kez için oldukça eğlendiği bir aktivite oldu. 
Boyama Aktivitesi: Birkaç boyama kitabı ya da boş kağıt ve sivri olmayan, Crayola vb. boyalar da oyalanmak için gayet işe yarıyor.
Minik, daha önce görmediği oyuncaklar: Ufak tefek, değişik gelebilecek, basınca ışığı yanan vs. minik oyuncaklar …

 Kitaplar: Yeni birkaç kitap…Aldığımız kitaplardan birisi uçak ve havaalanı konuluydu ve hem canlı olarak o ortamda olmak, hem de kitap üzerinde göstermek ilgisini çekti.

Sevdiği birkaç oyuncak: Yabancılık çekmemesi için sevdiği bir oyuncak, yastık vb. de seyahate yardımcı olabiliyor.
Bunun dışında?
– Uçakta birkaç ufak turlama
– Yan tarafta genç, bebek düşünen:) tatlı çiftle biraz sohbet, gülmece
Ve sonra gelsin bir sonraki uyku, neden? Çünkü Türkiye saatiyle akşam uykusu saati gelmeye başlamıştı ki, uçakta o saatte uykuya geçti. Toplam 3 saat uyudu ve anne-baba da biraz dinlenmiş oldu:)
İndiğimizde, saat öğleden sonra 13:30-14:00 civarıydı. İnmeden önce uykusunu da uyuduğu için, eve gittikten sonra, İstanbul’daki gibi günlük aktivite vs. devam ettik ve akşam normalden  (20-20:30 civarından) daha erken, 19:30 civarında yatırdık. Rutinini bozmamaya, aktivite, banyo, yemek, sakin zaman sıralamasına uymaya çalıştık. Yatağına koyduktan sonra yanındaydık, yeni bir mekan ve yeni bir oda vs. olması nedeniyle yanında kalarak uyudu ki, zaten 5 dakikada uykuya geçti:) ve sabah 7:30’a kadar deliksiz uyudu…
Diğer günlerde de, normal rutinini devam ettirdik. Öğlen uykusunu genelde evde, yatağında yatıracak şekilde yaptık, biz de dinlendik hatta o uyuduğunda. Sonrasında gelsin eğlenceler, gelsin aktiviteler, mutlu zamanlar!
Dönüş yolunda da benzer bir programla rahat bi yolculukla evimize döndük. Ama, geriye dönüş her zaman daha zor olduğu için, jet lag vurdu hepimizi! Can, birkaç gece 3-4 kez kalktı ve hatta ben kalktım, uyuyamadım birkaç saat, sonra o kalktı, sonra Nathan kalktı ve bir gün saat sabahın 4’ü kendimizi kahvaltı yaparken bulduk, gülme krizine girdik. Ertesi gün Can’ı yatağımıza aldık gece 3:00 gibi, ben de ooohhhh sarılıp koklayıp yattım yanında ama sabaha karşı tekrar yatağına aldım, o gün uzattım sabah uykusunu, 10’a kadar uyudu mesela. Sonuç? Hoooppp, vücutlar kendi dengesini buldu ve kesintisiz ve sağlıklı uykularımıza döndük.
Başka nelere dikkat ettik?
– Can kuru kayısı çok seviyor, ama malum sistemi çalıştırıyor kuru kayısı:) Yolculukta kayısı vermedik…
– Bir gün önce midesini bozabilecek yiyecekler vermedik. Hatta Amsterdam aktarmasında yoğurt alıp ayran haline getirdik ki, mide rahatlasın, günlük düzeni çok değişmesin.
– Gidişte de, dönüşte de uçakta alt değiştirme sadece çiş için oldu.
– Çok fazla oyuncak almadık yanımıza ve oyuncaklara kolay ulaşmak adına onları ayrı bir ufak çantaya koyduk.
– Alt değiştirmek için kullandığımız mat, bez, ıslak mendil üçlüsünü çanta içinde ufak bir çantaya koydum ki, acil durumda koca çantayı taşımak ve içinde aramak zorunda kalmayayım diye. İçindeki çantayı alıp koşmak daha kolay olur diye düşündüm ama ihtiyaç olmadı.
– Su, ıslak mendil gibi acil ihtiyaç olabilecek eşyaları çantanın kolay ulaşılabilecek gözlerine yerleştirdim.
Peki, bu hazırlık ve öneriler bebekler için geçerli mi? Uyku saatleri ayarlamaları dışında pek değil. Bebekle seyahati ayrı bir yazıya bırakıyorum ama uçakta iniş ve kalkışta emzirmeyi ya da biberonla beslenmeyi ihmal etmeyin…Basıncın bebeğinizi olumsuz etkilememesi için oldukça önemli.
Bu arada Delta Airlines yeni CEO’suyla ciddi bir değişime ve iyileşmeye girişimde bulunmuş…Ekonomi Sınıfı’nda yolculuk etmemize rağmen çok ama çok rahat ettik. Neden?
– Eşim de, ben de; bir işin gösterişine ve havasına değil, nasıl yapıldığına, sağlamlığına, rahatlığına bakmaya çalıştık hep. Öyle büyümüşüz, öyle gidiyor. Yani bizim için uçakta aşçılar, sıcak kebapların servisi, cici bici hosteslerin olması önemli değil. Hostes benimle ters de konuşabilir ama yeter ki işini iyi yapsın ki, Can’ın dokunma mesafesine sıcak yemek koymayacak kadar detaylı düşünce, bu pipetin ucu çok sivri diyerek değiştirmenin karşılığı başka bizim için. İstediği kadar şahane iletişim kursun, ihtiyaç olan şey sürekli aksadığında  anlamı yok. Ha bir de, uçak yolculuğunda bence, ağır kebap vs. tarzı yemek yerine, daha basit ve sade, mideyi zorlamayacak yemeklerin servisi bile daha akıllıca bize göre…Kısaca ne kadar sade, basit; o kadar mutlu…Dubai’den, Singapur’a iş için giderken öyle böyle hasta gitmemiştim ve iptal edemeyeceğimiz bir toplantıydı. Emirates Havayolları hosteslerinin ilgisini, ben ağır hastayım, ses yapmasın diye ayakkabılarını çıkarıp servis yapmalarını unutamam. Hatta indikten sonra da bir temsilci beni arayıp nasıl olduğumu sormuştu. Siz müşterinin ihtiyacını benimser ve onun sorununu kendi sorununuz gibi üstlenirseniz gerisi gelir; hiç şaşmaz bu kural.
unnamed-2
Neyse, konuyu dağıtmadan…Bir yay burcu olarak seyahat, bağımsız ruh vazgeçilmezim, karşı koyamadığım. Umarım oğlum da başkalarıyla kim daha çok yer gördü rekabeti ya da yapmış olmak için değil; başka insanlar, başka hayatlar tanımak ve öğrenmek için seyahat eder ömrü boyunca….
Herkese güzel seyahatler, mutlu anılar dileklerimle…
Not 1: Aktiviteleri beraber belirlesek de, Psikoloji/Eğitim mezunu eşim ağırlıklı olarak yönlendirici oldu, hak yemeyelim:) 
Not 2: Aslında bu yazıyı Bee-Blog yazısı olarak hazırladım ancak, Bee-Anne Yazıları arasında dursun şimdilik.
BA-Circular-Watermark
ZigZag
GECE UYKUSU VE UYKU ÖNCESİ RUTİNİ
ZigZag

Aslında, bebeklerin gece yaşadıkları uyku problemleri anne ve babalar için öncelikli sorun gibi görünse de, gece uykusunun düzene oturması, gündüz uykularına göre daha kolaydır. Gece uykusunun kesintisiz ve sağlıklı olması, gündüz uykusunun düzenine de bağlı olmakla birlikte, uyku hormonlarının da daha yoğun olarak devrede olması nedeniyle daha kısa sürede düzene oturur.

bbGündüz uykusunun gece uykusunu etkilemesi ile neyi kastediyorum peki?

1. Bebeğin gündüz uykusuna doğru saatte geçmesi ve doğru uzunlukta (1-2 saat) uyuması

2. Gündüz uyku aralıklarının, yani uyanıklık sürelerinin ayına göre doğru ayarlanmış olması

3. Son uyku ile akşam uykusuna geçişteki sürenin de yine doğru ayarlanması

Gündüz iyi uyumuş bir bebek; akşam uykusuna geçerken aşırı yorgun olmadan, ihtiyacı olan aktiviteyle yorulmuş olarak geçeceği için de akşam uykusuna da zorlanmadan dalacaktır. Bunların dışındaki kritik noktalar, akşam uykusuna yatış saati ve uyku öncesi rutini!

Akşam uykusu öncesinde belirleyeceğiniz uyku öncesi rutini, hem uykuya geçişi kolaylaştırmak, hem de bebeğinizin uyku saatinin geldiğine dair sinyalleri, günlük ativiteden farklı olarak algılaması açısından önemli. Siz kendinizi düşünün: Akşam uykusuna geçmeden önce, pijamalarınızı giyersiniz, bazılarımız duş almak ister, dişlerinizi fırçalarsanız, su içersiniz belki, ışıkları kapatırsınız vs. Aynı şey bebekler için de geçerli: Ilık bir banyo, pijamaları giyme ve loş ortamda bir süre kitap okuma, hafif masaj gibi sakin aktivitelerle bir uyku rutini oluşturarak, mümkünse genelde aynı sıralamada bunu her akşam tekrarlamanız; tekrarla ve sıralamayla öğrenen bebekler için uykuya geçişi oldukça kolaylaştıran bir süreçtir ve istisnai günler haricinde atlanmaması önemlidir. Uyku öncesi rutininin, tercihen bebeğin odası dışında yapılıp, odasına doğru yavaş ilerlerlen evdeki bazı eşyalara da “iyi geceler” denmesi ve daha sonrasında odaya girerek, perdelerin kapatılması idealdir. Ancak, bazı bebekler, örneğin, odasında kitap sonrası yatağına yatırılmaktan da hoşlanırlar. Buna bebeğinizin tepkilerine göre siz karar verebilirsiniz.

Yine kendimizden örnek vereyim: Bir akşam arkadaşlarınızla yemekteydiniz ve oldukça keyifli ve hareketli bir vakit geçirdiniz ama eve girer girmez, hop yatağa yatmasınız, hatta çoğumuz “Eğlendik ama yorulmuşuz da” der ve sakin bir beş-on dakika sonrası uyku hazırlıklarına başlarız. Aynı şekilde bebeği de hareketli oyun, yemek yeme gibi aktivitelerin hemen akabinde hızlıca uykuya geçiremezsiniz.

Işık, uyku öncesi için oldukça önemlidir. Yoğun ışık, uyku öncesinde ihtiyaç olan uyku hormonu melatoninin salgısını baskılar. O nedenle, loş ve sakin ortam, hatta hafif bir müzikle bebeği rahatlatır.

Diğer bir önemli konu da, bebeğinizin akşamki beslenme saati: uykudan 30-40 dakika önce bitmeli ki, dinlenmiş bir mide ile daha rahat uyuyabilsin.

Peki, doğru uyku saatini nasıl ayarlayacağız? Öncelikle bebeğinizin ayına göre uyanık kalabileceği maksimum süreyi bilmeli, son uykusundan sonra aradaki bu süreyi ortalama olarak, bebeğinizin vereceği uyku sinyalleri ile birlikte dikkate almalısınız. Bu konuda size Ay ve Yaşa Göre Uyku Düzeni Bölümümüz http://beeanne.com/ay-ve-yasa-gore-uyku/ yardımcı olabilir. 1-2yas

Tabii buradaki önemli diğer bir nokta, akşam uykusunun geç saate kalmamasıdır, bunun için Uyku Eğitimi ile gündüz uykularını da düzene sokuyoruz ki, bebeğin akşam yatışı da doğru olsun. Uyanıklık süresi ile birlikte uykuların saati ve süresi kriterleri devreye giriyor. Örneğin, 1 yaşında bir bebeğin maksimum uyanık kalabileceği, biyolojik olarak dayanabileceği süre 4 saat – 4 saat 30 dakika…Dolayısıyla bu bebek, ikinci gündüz uykusundan en geç 16:30 (bazen 17:00 de olabilir) kalkmalı ki, akşam uykusuna da 20:30 civarında rahat geçebilsin.

Özetle; akşam uykusu için önemli başlıklar:

– Gündüz uyku saat ve sürelerinin doğru ayarlanması

– Gündüz uyanıklık sürelerinin doğru ayarlanması

– Akşam uykusuna geçiş saatinin doğru olması

– Uyku öncesi rutini

– Beslenme saati vb.

Uyku Eğitimi ile, annelere destek olurken tüm bu bilgileri biraraya getirerek ilerliyoruz ve sonuca ulaşıyoruz. Uyku eğitimini kendileri başarıyla verebilmiş anneler olduğu gibi, başarıya ulaşamayanlar da oluyor doğal olarak. Kendileri eğitim vermek isteyen annelere tavsiyem; uyku eğitimi ile ilgili bilgilere http://www.beeanne.com‘dan ya da başka güvendikleri sitelerden ulaşarak biraraya getirmeleri ve ona göre sistemli ve planlı bir şekilde ilerlemeleri. Aksi takdirde, annelerin çoğundan kendi denemelerinde bebeklerinin çok yoğun ve uzun ağladıklarını ve umutlarının aslında kırıldığını ileten cümleler duyuyorum. Özellikle 5-6 ay öncesindeki bebeklerde dikkatli ve titiz ilerlenmeli, mümkünse bir uzmanla çalışılmalı. Annelerle, kendilerinin nasıl ilerlediklerinin üzerinden geçtiğimizde; bebeğin ayına göre yanlış yatağa yatış saati, bebeğin odasının ışık düzeyi dahil birçok noktada eksiklik olabiliyor ve sonuç da doğal olarak beklenildiği gibi olmayabiliyor. Olumsuz sonuçlardan biri de, bebeğin yatağına ve odasına karşı stres oluşması ki, bazen ilk başladığımızda önce bu noktaya eğilmemiz gerekiyor.

Son olarak diğer bir önerim de, günlük tutmanız…BA-Sleeping-Log-GirlAslında sizin farklı bildiğiniz birçok nokta, kağıt üzerinde daha farklı görünüyor. Bunun en önemli faydası, bebeğinizin uyku ve uyanıklık sürelerini daha net görmeniz ve buna göre ilerlemeniz. Size kolaylık sağlaması için hazırladığımız günlük formlara, buradan ulaşabilirsiniz: http://beeanne.com/bee-dokuman/

Tüm bebeklerin uykularını alarak, sağlıklı büyümeleri dileğiyle…

Sevgilerimle,

Çiğdem Koyutürk

BA-Circular-Watermark

,
ZigZag
HASTALIKTA UYKU DÜZENİ
ZigZag

Bir bebeğin uykuları ne kadar düzenli olursa olsun; diş çıkarma döneminde, tatilde (http://beeanne.com/tatilde-uyku-duzeni/), hastalıkta uyku düzeni bozulursa nasıl hareket edileceği konusunda annelerin endişeleri var haklı olarak.

Peki hastalıkta uyku düzenini korumak için ne yapmalıyız? Çocuğunuz hasta olduğunda sık uyanmalar, emzirilme/beslenme isteği, yataktan alınma arzusu ve huzursuz anlar kaçınılmazdır. Bebeğimizin gerçekten çok sıkıntısı varsa ve uyuyamaz halde ise, onu rahatlatmak önceliğimiz. Hastalık devam ederken, kısa uykular olabilir, sık beslenme başlayabilir ve siz de bir yandan rahatlatırken, bir yandan da “Eyvah, uyku düzeni bozulacak, şimdi ne yapmalıyım?” diyebilirsiniz. Bebeklerin ve çocukların iyi oturmuş alışkanlıkları bile -sadece uyku düzeni için değil, başka konularda da- birkaç günde bozulabiliyor. Ama, planlı ve sistemli olunduğunda eski düzene dönmek kesinlikle mümkün.1a0cc726ceebedb4a5d1b48c8b7ca4c7

– Çok rahatsız olmadıkça ve uykuya dönebilme ihtimali olduğunu düşünüyorsanız, kalkışlarında hemen müdahale etmeyin. Ancak, hastalık sırasında bu süreyi kısa tutun ve sıkıntısı varsa mutlaka rahatlatın.

– Bebeğinizi birkaç gün üstüste kucakta, biberonla vs. uyutmak zorunda kaldıysanız ancak hastalığın seyri de iyiye gidiyorsa, bir an önce eski uyku düzenine dönmenizde fayda var. Eğer, yatağına koyduğunuzda kendi başına uyumakta zorlanırsa, uyku eğitiminin ilk günlerinde yaptığınız yöntemi, bir nev’i hızlandırılmış olarak (daha kısa sürede ilerleyerek) uygulayın ve tekrar bağımsız uykuya dönmesini sağlamaya çalışın.

– Eğer hastalığı nedeniyle kilo verdiyse ve hastalığı sırasında gece beslenmesini daha sık hale getirdiyse, hastalığın iyi seyretmeye başladığı andan itibaren, gece öğününü azaltın ve tekrar eski düzeninize dönmeye çalışın. Eğer bebeğiniz, ayı itibariyle gece beslenmesine ihtiyacının olmadığı bir ayda ancak, hastalığı nedeniyle gece beslenmeye başladıysa, yine aynı şekilde, eski beslenme düzenine bir an evvel dönmeniz önemli. Hastalığı nedeniyle kilo kaybı olduğunu düşünüyorsanız, doktorunuzla da konuşarak, gece öğünü yerine gündüz öğününü arttırabilirsiniz.

– Hastalığı sırasında uyku saatlerini korumaya çalışsanız da, doğal olarak uyku saatleri kayabilir, daha önceki uzunluktaki uykular olmayabilir. Önemli olan, bebeğinizin ortalama uyanıklık sürelerinde, hatta daha kısa sürelerde aşırı yorulmadan kısa da olsa uyumasını sağlamanız; aksi takdirde bedeni daha yoruldukça, hastalığa direnci de düşecektir.

Hastalıkların uzak olması dileğiyle….

BA-Circular-Watermark

,
ZigZag
BEBEK UYKU DÜZENİNİ KORUMA
ZigZag

Bebek sahibi olduktan sonra; hem eski hayatımızı devam ettirmek, hem bebeğimizin uyku düzenini korumak, hem de çok sosyal bir hayat sürmek elbette kolay değil. Bebekle beraber ilk aylarda zor olabilen adaptasyon sürecini atlattıktan sonra, yapılacakları mümkün olduğunca planlamak, programlı yaşamaya çalışmak işimizi kolaylaştıracaktır. Günümüzü planlayamamak, bebeğimizin hangi saat aralığında, ortalama ne kadar uyuyacağını bilmeden ve üstelik gece defalarca kalktıktan sonra güne başlamak ise, hayatı daha da zor hale getiriyor maalesef.

“Bebeğimize Uyku Eğitimi vererek günlük bir uyku düzeni oturttuk ama bu düzeni nasıl koruruz?” Uyku eğitimi sonrasında annelerin en çok sorduğu sorular arasında ve elbette çok haklı bir soru. Uyku eğitiminden önce uykusuz geceler, kısacık uykularla bazen aylarca bazen bir yıldan uzun, oldukça zor bir dönemden geçilmiş ve tam rahata ermişken, düzenin bozulma ihtimali bile stres sebebi olabiliyor.

Peaceful baby lying on a bed while sleeping

Elbette uyku eğitimi sırasında da, sonrasında da bazı günler saatlerde kaymalar, zorlu geçen zamanlar olabilir, sonuçta büyümekle meşgul bir bebek var karşımızda:) Hatta, büyümeyle beraber, uyanıklık süreleri de artacak. Buna paralel olarak da, örneğin, 5 aylıkken gündüzleri ortalamada üç uyku (iki ana, bir şekerleme) uyuyan bebeğimiz, ilerleyen aylarda iki ana gündüz uykusuna geçecek. Önemli olan, hangi durumda nasıl davranılacağını bilmemiz…Uyku Eğitimi sırasında, anneler ile günlük görüşmelerimizde, yardımcı bilgileri de mutlaka paylaşmaya çalışıyorum ki, eğitim sonrasında benzer durumlarda neler yapılacağını bilerek ilerleyebilsinler. Mevcut uyku düzenini korumak için bazı önerileri aşağıda birarada bulabilirsiniz, ancak, unutmayın, üstüste ters giden günler olabilir, bebeğinizin sıkıntısı olabilir, sizin hayatınızda değişiklikler olabilir. Böyle durumlarda soğukkanlı kalmaya çalışarak ve panik halinde yeni saat ayarlamaları vs. yapmaya çalışmadan, birkaç gün boyunca uyku saatlerini gözlemenizi tavsiye ediyorum. Eğer, bir türlü eski düzene tekrar dönemezseniz, bizimle iletişime geçerek sorularınıza cevap aramanızda fayda var.

Gelelim önerilere…

– Bağımsız uyuma becerisini kazanmış bebeğinizin uyku saatlerini ve uyuma şeklini korumanız önceliğiniz olmalı. Elbette istisnai günler olacaktır. Bazı günler uyku saatleri kayabilir, kısabilir vs. Ancak, zor günlerde dahi mevcut düzeninize mümkün olduğunca uymanız, uyku eğitimi ile atılan temeli korumanızı sağlayacaktır.

– İki-üç gündüz uyku düzeninde olan, yani ortalama 6 ay ile 18 ay aralığındaki bebeklerin, özellikle sabah ve akşam uykularını çoğunlukla evde yapmalarına özen göstermelisiniz. Haftada bir iki kez sabah ya da akşam uykularını farklı ortamda uyumalarında çok sıkıntı olmasa da; özellikle akşamları dışarıda uyunan uykular alışkanlık haline geldiğinde sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Ayrıca, bebeğin yatağında uyuduğu uykunun kalitesini, derin uykuyu farklı ortamlarda aynı şekilde sağlayamazsınız.

– Üstüste işinizin olduğu, programınızın olduğu günlerde; bebeğiniz sabah uykusunu evde, yatağında uyuduktan sonra dışarı çıkmanız ve mümkünse, sonraki uyku saat(ler)ini arabada ya da pusette olacak şekilde ayarlamanız, o günü daha rahat atlatmanıza yardımcı olacaktır.

– Bebeğiniz gündüz uykularını, özellikle ikinci/üçüncü uykusunu kısa uyumaya başladıysa; uykuya zor geçiyorsa, büyümesine paralel olarak uyanıklık süresi artmaya başlamış olabilir. Bu durum üstüste birkaç gün tekrarlarsa, uykular arasındaki uyanıklık sürelerini beşer, onar dakika arttırmanızda fayda var. Bebeğiniz, 7-8 ay ya da 15-18 ay aralığında ise, üç uykudan iki uykuya ya da iki uykudan tek uykuya geçme vakti gelmiş olabilir; uyku eğitimi bitmeden bu konularda bilgi almanızda fayda olur, ya da zorlanmaya başladığınızda iletişime geçebilirsiniz.

– Diyelim ki, ne yapsanız olmadı, dışarıda uyuma konusunda üstüste zorluk yaşadınız. Böyle günlerde yorgunluk artmadan, uyanıklık süresi dayanabileceği sürelerin üzerine çıkmadan, bebeğinizin hemen bir ara dinlenme uykusu yapmasına gayret edin.503971740

– Bebeğinizin rahatsızlığı, büyüme haftası vs. olabilir. Böyle zamanlarda, bebeğinizin rahatlaması önemli, siz her ne kadar uyku düzenini ve uyuma şeklini korumaya gayret etseniz de, bebeğiniz rahatsızsa çaresiz anlarınız olabilir. Önemli olan, bebeğinizin sıkıntısını gidermeye çalışmanız ve örneğin birkaç kez kucakta ya da emerken uyuyakalırsa panik olmayın. İki gün hiç istemediğiniz gibi gitse de moralinizi bozmayın; ancak, bebeğinizin sıkıntısı azaldıysa ya da kalmadıysa en kısa sürede eski düzeninize dönmeye çalışın. Mızırdanmalar, ağlamalar olursa uyku eğitiminin bozulduğu anlamına gelmez, merak etmeyin.

– Ayrica, “Tatil döneminde uyku düzenini nasıl koruruz ve nasıl rahat tatil yaparız?” konularıyla ilgiili yazımıza bakmak isteyebilirsiniz: http://beeanne.com/tatilde-uyku-duzeni/

Güzel uykuların daim olması dileğiyle…

ZigZag
ANNELERİN İŞE DÖNÜŞ STRESİ
ZigZag

Gebelik dönemi, doğum hazırlıkları, doğum, doğum sonrası derken ise dönme vakti geldi ve anne olarak endişelerinizle, “nasıl olacak?” duygusuyla mücadele etmeye başladınız mı? Bu yazımızda, işe dönüş sürecinizi daha rahat atlatmanızı sağlayabilecek önerilerimiz var.

1. Bebeğinizin Rutini: Siz işe başlamadan, bebeğinizin günlük bir rutininin (beslenme, uyku, aktivite vb. düzeni) olması sizi rahatlatacaktır. Bebeğinizin mevcut düzeninde ilk günlerde aksama olabilir, stres olmayın.work

2. Son Hafta: İşe dönmeden önceki son haftanızda, bebeğinizi bırakacağınız kişi(ler) ile günlük rutininizi tekrarlayın. Evinizden çok uzaklaşmadan dışarıdayken, siz olmadan günün nasıl geçtiğini görebilir, nelerin değişmesi gerektiğini değerlendirme fırsatı bulabilirsiniz.

3. İşinizi Ziyaret: Yapma şansınız varsa, işinize dönmeden önce telefonla ya da ofisi ziyaretle sizi nelerin beklediğini öğrenin. Bu ziyaretle, yeni ve mevcut işlerinizle ilgili güncel durumu öğrenerek, kendinizi daha rahat hazırlama fırsatı bulursunuz.

4. Evraklar: İşe dönmeden önce, sizden resmi evrak, doktor raporu vb. belgeler istenip istenmediğini öğrenin ki; işe başladığınızda muhtemelen yoğun olacağınız için tekrar bu işlemlerle uğraşmaya vakit harcamayın.

5.Başlama Günü: İşe başlama günü olarak mümkünse pazartesi gününü seçmeyin. Örneğin, çarşamba daha iyi bir gün olabilir başlamak için! Bütün haftayı işte stresli geçirmek yerine; hafta ortasında işe dönerek, iki gün sonra haftasonunda yine bebeğinizle ilgilenme şansını bulmak sizi rahatlatacaktır.

6. Yardım Alın: İmkanınız varsa, özellikle ilk hafta günlük işlerinizde yakınlarınızdan yardım alın. Örneğin, market alışverişiniz…Evet, belki istediğiniz gibi olmayacaktır:) ama sizin için yoğun geçecek bir haftada kendinize ek işler yüklemek stresli olabilir.

7. Akşamdan Hazıbusy-working-mom-clipart-1rlık: Giyeceklerinizi, işe götüreceğiniz şeyleri, bebeğinizle ilgili yapılması gerekenleri sabaha bırakmamaya çalışın. Akşam çok yorgun olsanız da, yapabileceklerinizi yaptıktan sonra uyumak, sabah panik ve gergin olmadan ise dönmenize yardımcı olacaktır.

8. Yeni İşler: İşe dönmeyle beraber, hayatınızın yeni rutininde kafanızdaki birçok şeyi sırayla yapmaya başlamayı planlıyor olabilirsiniz. Ancak, özellikle ilk hafta basit bir düzen kurarak sadece adapte olmaya çalışın. Yapılacaklar listenizi, daha sonraki haftalarda dikkate alın.

9. Planlama: Çalışan anne iken, her gününüzü önceden planlamaya çalışmak işinizi kolaylaştırır. Yapılacakları düzenli olarak sıraya koydukça; hem fiziken daha az yorulmuş, hem de aklınızda sürekli “yapmam lazım” düşüncesi ile yaşamamış olursunuz.

10. Tablolar: Bebeğinizin uykusu için, siz işteyken bebeğinizle ilgilenecek kişi Uyku Günlüğü Tabloları’nı   http://beeanne.com/bee-dokuman/ kullanabilir, siz de günlük/haftalık olarak takip etmiş olursunuz. Çok yakında, bebeğinizin beslenme, ilaç vb. düzenini de takip etmenizie yarayacak tablolar da websitemizde yer alacak…

Bu yeni dönemi az stresli geçirmeniz ve başarılar dileğiyle…

,
ZigZag
BEBEK UYKU PROBLEMLERİ – II
ZigZag

bebeBebek sahibi olduktan sonra anneleri, aileleri en zorlayan konuların başında genelde bebek uyku problemi geliyor. Bebeğinizin birçok ihtiyacıyla ilgilenmeniz gerekirken, bir yandan da uykusuz anne olmak hiç de kolay değil. Bebek ve uyku konusunda iki konu anneleri ayrıca yıpratan, kafalarını karıştıran noktalar olarak , karşımıza çıkıyor:
1. Internette, medyada birçok farklı bilgi ve yaklaşımın oluşu
2. Etraftan, aile büyüklerinden gelen öneriler, görüşler, hatta eleştiriler

Anne olunduysa bebek uyku problemi normal ve bunun uzunca bir süre devam edip kendiliğinden geçebileceği yönünde telkinler yapılıyor. Halbuki uykusuz anne, öyle zorlu bir durumla mücadele ediyor ki! “Uyku Eğitimi” ile bebeğinin kendi başına uyuma becerisini kazanabileceğini, sağlıklı bir biçimde uyku düzeninin kurulabileceğini bilen/öğrenen anneler bizimle iletişime geçtiklerinde şu iki cümleyi çok sık kuruyorlar:

1. “Aslında ben uyku eğitimi vermeyi uzun süredir düşünüyorum, ancak, cesaret edemiyorum.”
2. “Bebeğime uyku eğitimi vermek istiyorum ama eşim, annem vs. vermemi istemiyor, ancak ben tükenmiş durumdayım. Uykusuz bir anne olarak, bebeğimle ilgilenirken bazen çok zorlanıyorum”

Uyku eğitimi kararı, tamamıyla anne ve babanın; hatta çoğunlukla annenin kararı olmalı ve siz bu konuda ikna değilseniz eğitime başlamamanız en doğrusu. Ancak, yine de bebeğinizin uykularına fayda edebilecek, yanlış alışkanlıkları minimuma indirmenize yarayacak bazı önerilerin arayışındaysanız, aşağıdaki yazımız sizin için hazırlandı. Özellikle ilk aylarda bebek ve uyku konusundaki yanlış uyku ılışkilendirmelerini önlemeye yönelik noktaları dikkate almak isteyebilirsiniz:

1. Sürekli Dışarıda Uyku: Arabada, bebek arabasında, dışarıda vs. daha rahat uyudukları için bunu sürekli ve alışkanlık haline getirmek; bebeğinizin yatağında uyumasını zorlaştırır, hatta hareket halinde olmayı, yani evde de sallanma isteğini tetikler. Bebeğinizin bu şekilde uyumayı alışkanlığa çevirmemesi için, özellikle akşam uykularını, istisnai durumlar haricinde yatağında uyumasını sağlamak önemli.

2. Erken İlk Uyku: Bebeğiniz sabah kalkıyor, altı değişiyor, besleniyor; sarılıp öpme de bittikten kısa süre sonra tekrar uykuya dalıyorsa, muhtemelen ilk kalkışı akşam uykusundan ara kalkış olarak algılıyor. Uyanma sonrasında perdeleri açarak, “günaydın” diyerek ve beslenirken (özellikle emzirirken) uyumasını engelleyerek güne başlamak işe yarayacaktır.yawning

3. Uyku Saatlerinin Karışık Olması: Bebeğinizin yaşına göre uyanıklık ve uyku sürelerini bilerek hareket etmek, günlük uyku düzeni açısından son derece önemli. İlk aylarda daha zor olsa da, 4.aydan itibaren özellikle belli bir düzende uyumasını sağlamalısınız. Mesela, bebeğinizin ayı itibariyle, her 2-2,5 saatte bir uyuması gerekiyorsa, bu saatleri takip ederek uyutmaya çalışmalısınız. (Ay ve Yaşa Göre Uyku Düzeni için:http://beeanne.com/ay-ve-yasa-gore-uyku/)

4. Beşik ve Ana Kucağında Uyuma: Bebekler, ilk aylarda anne karnı pozisyonunda uyurken rahat ederler. Ancak, sürekli bu şekilde uyumasına özellikle 4. aydan sonra devam ederseniz, hep bu şekilde uyuma arayışına girebilirler. 4.aydan itibaren, yatakta düz yatmaya başlaması, ilerleyen aylarda işinizi kolaylaştıracaktır.

5. Sürekli Kalabalık Ortam: Bebekler, özellikle ilk aylarda kargaşadan, kalabalıktan, yüksek sesten, sürekli oyun şeklindeki iletişimden hoşlanmazlar. Dışarıda vakit geçirmek de adaptasyonları ve gelişimleri için son derece önemli elbette ancak; dingin, huzurlu, özellikle anne ve babayla geçirdikleri anlar çok kıymetli, unutmayın!

Tüm uykusuz annelerin daha mutlu, huzurlu ve bol uykulu günlere kavuşması dileğiyle…

ZigZag
BEBEK UYKU PROBLEMLERİ-I
ZigZag

Bebeklerin uyku problemiyle ilgili bizimle paylaşılan sıkıntıların en başında bebeğin zorlukla uyuduktan sonra, ortalama 45 dakika sonra tekrar uyanması ve genelde tekrar uykuya dönememesi, günü huzursuz ve yorgun geçirmesi geliyor. Uyku döngüsü, bebeklerde 40-45 dakika sürer ve ikinci evreye geçişte bebeğiniz, kendi kendine uyuma becerisini henüz elde etmemiş ise uyanır. Bebek sallanarak uyuduysa, uyku geçişinde yine sallanarak uykuya devam edebilecek, ya da derin uykuya geçemediği için uyanacaktır.

20150415_071251
Gündüz iyi uyuyamayan bebeklerin gece de iyi uyuyaması beklenir. Bunun sebebi, bebeğin vücudunun yorgun olması ve kortizol hormonu salgısının artmasıyla uykuya geçişin iyice zorlanmasıdır. Bu nokta aslında, anne ve babaların kısır döngüye girdiği, bebeklerinin uyuyabilmesi için her yolu denemek zorunda kaldıkları noktadır. Ancak, nihayetinde bebek uyusa da belki bir kez daha uzun bir uyku mümkün olabilecek, ancak, örneğin gece uykusunda sık kalkışlara engel olmak zor olacaktır. Çünkü; bebek yorgun  ve kendi kendine uykuya dalamadığı sürece de ancak sizin desteğinizle tekrar uyuyabilecektir.Hatta bir süre sonra, daha önce örneğin, sallanarak rahat uyuyabilirken, artık o da ise yaramaz hale gelecektir.
Bebekler, 12 haftaya kadar yanlış uyku ilişkilendirmesi yapmazlar, ancak, özellikle 16 hafta kritiktir ve uykuya nasıl geçtiklerini artık çok iyi anlamaya başlarlar. O nedenle 16. haftadan itibaren, uykusunu yatağında bağımsız bir şekilde yapmasına gayret etmeniz önemlidir.Bunun dışında, size yardımcı olabileceğini düşündüğümüz önerilerimizi aşağıda özetlemeye çalıştık.

– Doğru Uyku Saati – Bebeğinizin uyku saati geldiğinde (Yasa Göre uyku ve uyanıklık süreleri için: http://beeanne.com/ay-ve-yasa-göre-uyku/), çok yorulmadan ve çok uykulu olmadan yatağına yatırmaya başlamalısınız. Kısa süre sonra uyandığında, tekrar sallanmak yerine yatağında olduğu için ve uykuya geçişi yatakta gerçekleştiği için, uykusuna yatakta dönebilecektir. Uyku saati geçmiş ve hala uyanık ve yorgunluk belirtisi vermiyorsa bebeğiniz, bunun kortizol hormonunun aşırı salgılanmasından kaynaklanacağını unutmayın. Bebeğiniz gereğinden fazla uyanık kaldığı sürede yorulacak ve kortizol hormonu ile daha aktif hale gelecektir, dolayısıyla uyuması da zor olacaktır.
– Beslenme Saati Aralıkları – Özellikle küçük bebeklerde, emzirme ya da biberonla beslemeyi uykuya yakın değil, uykudan kalktıktan yarım saatlik dilim içinde yapmanız midesini de rahatlatacaktır. Ancak, örneğin her 3 saatte bir beslenmesi gereken bir aydaysa ve gündüz uykusuna son kalkıştan 2,5 saatlik sürede geçiyorsa, uyuduktan yarım saat sonra, beslenme saati geldiği için kalkabilir. O nedenle, gündüz uykusundan kısa süre önce tekrar bir ara beslenme yapılabilir; ancak dikkat: özellikle emzirirken, uykuya yakın bir saat olduğu için uyumasına engel olmalısınız.20150210_171633
– Uyku Öncesi Rutini – Gece ve gündüz uykuları öncesinde bir uyku rutini oluşturmanız ve her uyku öncesinde aynı sırada tekrarlamanız önemlidir. Bebekler, tekrarla ve sıralı aktiviteyle öğrenirler. Örnek gece uyku rutini; beslenme, banyo, pijama giyme, kısa süreli kitap okuma, evdekilere bye bye deme vs. şeklinde olabilir.
– Bebeğin Uyuduğu Mekan – Bebeklerin mümkün olduğunca aynı ortamda, yataklarında uyumaları, uykunun nerede olduğunu bilmeleri ve bunu tekrar etmeleri hem güven duyguları için, hem de tekrarla öğrenmeleri dolayısıyla yatak-uyku ilişkisi açısından önem taşır. Bazı anneler ‘çocuğum dışarıda bazen uyuyor, bazen uyumuyor” diye bizimle paylaşırlar. Bebek büyütürken, her konuda olduğu gibi uyku konusunda da tutarlı olmak gerekir. Ancak, hayatımızın akışı içinde dışarıda, arabada, başka bir mekanda uyutmaktan kaçınamayız. Genelde yatağında uyumasına devam ettiğimiz sürece endişe etmeye gerek yoktur.

Yukarıdaki noktalara uymaya çalıştığınız sürece, bebeğinizin uykusundaki olumlu gelişmeleri gözleyebilir; daha sağlıklı bir günlük düzene geçebilirsiniz.
Bol uykulu günler dileğiyle…

ZigZag
ARABADA KISA SÜRELİ UYKU
ZigZag

Arabaya bindiniz, uyku saatine az kaldı; birkaç dakika sonra bebeğiniz uyuyakalmış ve muhtemelen de eve girip yatağına koyduğunuzda uyanmış olacak! Peki bebeğinizin arabada kısa süreli uyumasını engellemek için neler yapabilirsiniz?

20150424_152259

1. Emzik ve Biberon – Arabada emzik ve biberonla bebeğiniz daha kolay uykuya dalacaktır. Onun yerine kitap, oyuncak vererek dikkatini dağıtabilirsiniz. Yaşı büyük olan çocuklara sağlıklı atıştırmalık vermek de işe yarayabilir.

2. Hayatın akışı içinde her günün aynı rutinde olması mümkün olamayacağına göre; uyku konusunda da birtakım saat ayarlamalarıyla mevcut düzeni koruyabilirsiniz. Arabada uyumasını engellemeye çalışarak eve yetişmeye çalışmaktansa; dışarı çıkışlarınızı, bebeğinizin doktor randevularını uyku saatlerini dikkate alarak ayarlamanız işe yarayacaktır. Ancak, unutmayın; araç koltuğunda uzun uyku mecbur kalmadıkça tercih edilmemelidir.

3. Dikkat Dağıtma: Arabanızın penceresini biraz açabilir, müzik dinleyebilir, hatta onunla konuşarak ve oyunlar oynayarak, uyanık kalabilmesi için dikkatini dağıtabilirsiniz. Arabayı siz kullanıyorsanız, sakın kendi dikkatinizi de dağıtmayın:) Eğer arabada başka bir kişi ya da çocuğunuzun daha büyük kardeşi varsa ve size eşlik ediyorsa, dikkat dağıtma görevini verebilirsiniz.baby_car_Seat_motoraty

4. Mola Verme: Hava ve şartlar müsaitse arabayı durdurup birkaç dakika dışarı çıkmak, sonra yola devam etmek de işe yarayacaktır.

Ne denediyseniz olmadı ve çocuğunuz uyuyakaldıysa, yapacak birşey yok. Arabadaki uykusu yeterince derin değil ve evde yatağında uykuya devam edemediyse, aşırı yorulmaması için, bir sonraki uykusunu öne almayı deneyebilirsiniz.