ZigZag
LENA – 4,5 AYLIK
ZigZag

Sevgili BeeAnne;

Öncelikle sizinle iyi ki tanışma fırsatımız olmuş. Sizinle konuştukça hem kendimi rahatlamış, hem de ses tonunuzla sanki yıllar önce konuşmuşuz ve bir bağ varmış gibi hissettim. Ailem, öncelikle  de eşim ve annem egğitime cok olumsuz bakıyorlardı. Özelikle annem “Lena daha dört buçuk aylık, onu cok ağlatmamalısın”  diyordu. Eşim ise “kendi kendine nasıl uyuyacak” deyip kendi içten içe tedirgin olduğu için beni desteklemiyordu. Ailemi karşıma aldım Lena’nın cok kısa süren uykularından, gece uyanmalarından ve hiç dinlenemedigimden konuştuk ve sizden bahsettim. Ailemden sadece bu süreç içerisinde bana destek olmalarını istediğimi belirttim.A yrıca Lena beslenmeden sonra cok kusan ve ciddi reflü sorunu olan, hatta ve hatta şu anki zaman zarfında bile kilo problemi olan bir bebek. Reflü ve mama Lena’ya tepki bile yaptı, rahatsızlandı ama gördüm ki uyumayan bebek yok, çünkü öncelikle ben inandım, hiç acaba demedim. Yapacağım dedim ve pes etmedim. Sizlere tavsiyem bebeklerinizin uyumaması için kendimize bahaneler bulmayın, inanmanın başarmanın yarısı olduğunu gördüm. Ne kadar erken önlem alınırsa o kadar başarılı olunduğunu da gördüm. Şu an bana dünyaları verseler bu kadar mutlu olamazdım.”Çiğdem Hanım’la cennete düştüm” diyebilirim☺️
İyi ki varsınız Çigdem Hanım.

Tuğçe Ertekin – Lena’nın Annesi

BeeAnne Notu: Size cennet vaadediyorum:) Şaka bir yana, ailenin desteği çok önemli, ben de eğitime başlamadan önce hep söylüyorum, aile üyelerinin desteği çok önemli. Lena da uyudu ve bundan sonra hep güzel uyuyacak, arada dönemsel geçişler olur, sorun değil. Mutlu ve huzurlu bir ömür diliyorum…Sevgiler, 

ZigZag
ADA – 14 AYLIK
ZigZag

Merhaba, artık biz de mezunuz…Bu yazıyı yazabildiğime hala inanamıyorum. Ada’ya hamileliğim esnasında uyku eğitimi dikkatimi çekmişti, zira ilk bebeğimde uzun zaman uyku problemleri çekmiştik; “ikinci bebeğimde bunu yaşamamalıyım ” dedim, iki kitap bitirip bir sürü video izlememe rağmen Ada doğduğunda bu isi tek başıma halledemeyeceğimi anladım ve Beeanne Çiğdem Hanım’ın tecrübelerine ve samimiyetine inanarak 14 ayımızda uyku eğitimine karar verdim…

Ada’nın  tek uykuya geçiş dönemine denk geldik, bu yüzden bizi zaman zaman zorladı ama Çiğdem Hanım bu zor dönemimizde hep yanımızda oldu; sabırlı bir anne olmama rağmen tıkandığım noktalar oldu ve Çigdem Hanım’ın bir telofonu yetti..Bir annenin ihtiyacı olan psikolojik destek; sanki kendi bebeği gibi sabırla dinlemesi, çözüm yolları sunması bizi zor geçen gecelerden ve kısa gündüz uykularından kurtardı…Eğitim aşamasında en çok dikkatimi çeken de Ada’nın iştahının açılması oldu. Düzenli uyku  düzenli beslenme ve anne-babaya düzenli kaliteli zaman…İyi ki sizi tanımışım Çiğdem Hanım; sizin sayenizde kendi yatağında bağımsız uyuyabilen balarısı ve eğitimli bir annesi var.

Gökçe Türkseven – Ada’nın Annesi

BeeAnne Notu: Çoookk teşekkürler güveniniz için öncelikle ve güzel sözleriniz için. Evet, beslenme de toparlanıyor elbette, düzenli geçen günle beraber, düzgün çalışan bir sindirim sistemi de arkadan geliyor. Vücut dinleniyor, acıkıyor, besleniyor…Bizim için de geçerli değil mi aynı şey ? Ben de iyi ki tanıdım, Ada’yı ve tatlı abisini kocaman öpüyorum, Adana’ya sevgiler ! 

 

ZigZag
AZRA GÜNEŞ – 9,5 AY
ZigZag

Her anne de olduğu gibi benim için de kızımın doğduğu gün evimize neşe mutluluk gelmişti. Aslında eşim ve benim tabirimizle evimize Azra Güneş doğmuştu. İlk anneliğin verdiği heyecanla kızım sürekli kucağımdaydı ki, bir baktım kızım 9 aylık olmuş ve artık yapışık ikiz gibi geziyorduk. Emerek ya da kucağımda gezdirerek uyumaya alışmıştı bir kere.  Artık dayanamadığım bir pazar sabahı hemen internetteki diğer anneler ne yapmış diye araştırmaya başladım, bu konu ile ilgili danışmanlık olduğunu öğrendim ve sıra ile hepsini aramaya başladım. Çiğdem Hanım telefonu açtı ve sıkıntılarımızı hemen konuşmaya başladık, ilk olarak yapılacak bazı önerilerde bulundu ve çaresiz her anne ve baba gibi hemen söylenenleri yaptık. Bunları yaparken eşim “işe yaramayacak ama hadi bunu da dene ama olmayacak” deyip durdu. Çiğdem Hanım’a  kızımın uyumasını ve eşimin bu söylediklerinden pişman olmasını istediğimi söyledim. O da “iki hafta sonra eşinize tekrar sorun bence:)” dedi ve gerçekten dediği gibi oldu, sanki bir sihirli değnek değdi kızıma. Uykusu, hatta yemesi düzene girdi ve daha da önemlisi algısı açıldı, artık herşeyi hızlı öğreniyordu.

Şu an kızım 26 aylık:) ben biraz geç yazdım yaklaşık 17 ay kadar, kusura bakmayın. 17 ay boyunca ara ara ihtiyacımız olduğunda telefonun ucunda Çiğdem Hanım’ı hep buldum.  Anneler Azra’nın uyku düzenini gördüğünde nasıl diye merak ediyorlar. Benim cevabım ise “siz hazırsanız Çiğdem Hanım hazır, zaten çocuğunuz uyumaya hazır” diyorum. En önemlisi eşim her yerde sizi konuşuyor ve tavsiye ediyor.

Sizi görmedik ama evimizin bir parçası oldunuz. Sizi çok seviyoruz Azra Güneş’in uyku perisi.

Esra Uludağ – Azra Güneş’in Annesi

 

BeeAnne Notu: 17 ay sonra Mutlu Son yazısı da gelirmiş:) Sağolun tüm sözler için, eşinize ayrıca selamlar:))

ZigZag
EMİR – 12 AYLIK
ZigZag

Ay şu an gerçekten bu yazıyı yazabildiğime inanamiyorum. Hep okuyan taraf değil de, yazan taraf olmakt da çok güzelmiş. Şimdi ben Bee-Mutlu Son yazısı yazacağım için hiç de konuyu öyle kısa tutamayacağım, çünkü konu resmen bir mucize. Benim 5 5 yaşında bir kızım var ve doğduğu günden bugüne kadar hala devam eden bir uyku sorunu mevcut. Sabaha kadar 8 – 10 kere kalkıyor, bundan dolayı ben uyku problemleri ile alakalı çok fazla araştırma ve bilgi edinme sağladım. Hep aklımda bir uyku eğitimi vardiı ama eşim sıcak bakmadı…Sonrasında da ikinci çocuğum, bir oğlum oldu. Kararlıydım,  oğlumda aynı hataları yapmayacaktım. Ama gelin görün ki, günün sonunda ayağımda oğlanı sallarken, bir yandan da kızımı pışpışlayıp uyutmaya çalışırken buluyordum kendimi. Babamız mı? O da alonda koltuk tepelerinde uyumak zorunda kaldı aylarca. Sonra bir gün canıma ve Çiğdem Hanım’a yazdım, ilgilendi-görüştük falan derken tam başlayacakken ben vazgeçtim, benim kararlılığımdan böyle bir sonuç nasıl çıktı anlamadım. Çiğdem Hanim sağolsun, korkulacak birsey olmadığını, denemeye değer olduğuna dair konuşması ve sıcaklığı ve samimiyetiyle beni ikna etti.

Uyku eğitimini  denediğim yer yazlık:) Ama sonuç şu ki, başardık mı, vallahi başardık, yeminle başardık. Bu bir mucize, size yemin ederim ki mucize….1 hafta içinde sonuca ulaştık. Emir gece sabaha kadar anne gögsünde uyuyan bir bebekti, hala emiyor ama tabii sabaha kadar değil, çümkü uyuyorrrrr…Ay şaka gibi. Masallah deyin lütfen, zira ben bu anı çok bekledim. Bu Mutlu Son yazısını okuyan ve “acaba bir çözüm olur mu?” diye düşünen sevgili an vallahi çözüm oluyor.  Çiğdem Hanım hem bu işi, hem çocukları iyi tanıyor. Tanıştığım, karar verdiğim güne şükürler olsun. Çiğdem Hanım benim hayatımı kurtaran kadın, resmen mucize kadın, iyi ki yollarımız kesişmiş ve bu yazıyı yazmaktan çok mutlu olduğumu bilmenizi isterim. Sevgili anneler,  tek söyleyebileceğim şey bebeklerinize fırsat verin…Emir’in annesinden herkese sevgiler…
Şeyda Oğuz

BeeAnne Notu : Şeyda Hanım, hayata olan coşkusuyla beni zaten etkilemişti benden de bir vallahi de billahi bu yazısındaki coşkusuyla bir kez daha etkiledi. Çok teşekkürler, mucize olan sizler ve bebekleriniz…Öpüyorum Emir’i, başım üstünedir kendileri:) Sevgiler, Çiğdem
ZigZag
ZEYNEP – 6 AYLIK
ZigZag

Merhaba BeeAnne ve Uykusuz Anneler;

Benim minik balarım ile hikayem hepinizde biraz vardır:  uykusuz geceler ve gündüzler…Yani hepiniz birçoğunz gibi biz de aynı çıkmazdaydık. İlk başta gece uykularımız iyiydi, çok uykusuz değildik; gündüzlerimiz bir felaketti, bütün gün yarım saat ayakta sallanarak tabii ki…Hiç birşey yiyemiyordum, bebeğime tek başıma bakan bir anne olarak da durum hiç iyiye gitmiyordu; tam biraz gündüzü çözmeye çalıyordum ki geceler bozulmaya başladı. Bu arada herkesin duyduğu çevre baskısını  ben de duyuyordum ama benim umudum artık bitiyordu, sonunda çok direndiğim memede  uyutmaya yenik düşmüştüm nasıl olduğunu hiç anlamadan ama artık birşey yapmam gerekiyordu, böyle olmuyordu…Balarım  mutsuz, uykusuz; ben uykusuz…..Tam bu sırada imdadıma önce daha önce Çiğdem Hanım ile çalışmış Burcu Hanım yetişti, eşim bu uyku eğitimine inanmıyordu ama benim çaresizliğimi gördüğü için yanımdaydı. Burcu Hanım ile görüştüğümde bana tek söylediği “bir gün bile bekleme” oldu ama etrafımdaki herkes  “yapma” diyordu ama ben karar vermiştim  ve tabii ki  kurtarıcımız ile tanıştık Burcu Hanım sayesinde. Çiğdem Hanım’ı aradığımda istediğim konuşmaydı, net-sakin ve gerçekçi, samimi, güven veren….Bu süreçte güvene ve samimiyete çok ihtiyacım vardı. Şimdi sadede gelelim; benim minik Zeynep’im ilk günden itibaren kesintisiz olarak uyuyor ve tabii ki ben de uyuyorum, inanmak biraz zor biliyorum…Bir gece önce uykusuz bir gece, sonra kesintisiz uyku inanılmaz!! Çok mutlu bir bebeğim var, uykulardan gülerek uyanıyor, gelişimi bile çok farketti bu süreçte…4 gün ateşli hastalık geçirdi ve uyanmadan uyuyarak atlattı.

Son birşey demeden önce öncelikle  benim paniğimi çeken her an destek olan Çiğdem Hanım ile tanışmamı sağlayan Burcu’ya çok teşekkür ederim.

Asıl kahraman tabii ki Çiğdem Hanım’a bana cesaret verdiği için, bu süreçte her an ulaşabildiğim ve bütün paniklemelerimde bana sakin yol gösteren, benim tüm sorularıma cevap verdiği için çok teşekkür ederim. İyi ki yollarımız karşılaşmış, iyi ki hayatımıza dokundunuz…Hep mutlu haberlerle size geleceğiz artık Çiğdem Hanım 🙂

Şimdi uykusuz anneler bu yazıları okumaya başladıysanız, zaten karar vermişsiniz ve tamamlamak BeeAnne’de. Yani doğru yerdesiniz; lütfen bebeğinize yapabileceğiniz en büyük iyiliği yapın ve önce Çiğdem Hanım’dan hemen bir randevu almakla işe başlayın. Şimdiden herkese  mutlu uykular!

Çağla Çakır-Zeynep’in Annesi

BeeAnne Notu : Vallahi kahraman değilim:) Evet tecrübeliyim ve bu işi çok seviyorum ama asıl kahramanlar benim BeeAnnelerim ve balarılarım…Sevgiler,

ZigZag
AREL ALTAN – 6 AYLIK
ZigZag

Uykusuz kalıp, uyku eğitimini araştırıp, o kadar Mutlu Son hikayesi okumalarına rağmen yine de “tamam ama bizim çocuğumuz uyuyacak mı?” diye düşünen anne babalar için olsun bu Mutlu Son hikayesi:) Evet, sizin çocuğunuz da uyuyacak. Ve bunu uyku teyzelerinin yönlendirmesiyle siz yapacaksınız. Kendinize ve bebeğinize inanın, güvenin ki bu süreç rahat geçsin…
Anne olacağımı öğrendiğimden beri okuyup araştırıp, en doğrusunu ve en iyisini yapmaya çalıştım hep…Tabii ki eski düzenim olmayacaktı, bunu da biliyordum; ben sandım ki anneler az uyur,  gecenin bir yarısı kalkar,  bazen sabaha kadar uyumazlar. Ama kimse bana “HİÇ” uyumayacağımı söylememişti. Az uyumak vardı ama hiç uyumamak yoktu. Bütün işimi gücümü o uyuduğunda yapacaktım ama ne mümkün!

Kırkı çıktı düzene girmedi, gazı geçti düzene girmedi, üç aylık oldu düzene girmedi, ardındaki cümleler hep aynı, bi’ altı aylık olsun, bi’ emeklesin, yorulunca uyur ve bilimum ümit veren ama içi bomboş cümleler… Altan büyüyor , sürekli benim kucağımda oluyordu ama ben onunla nasıl oluyorsa vakit geçiremiyordum, büyüdüğünü kaçırdığım için üzülmeye başladım; onunla anılarım olacaktı aslında. Gün içinde toplamda üç saat uyumuş olmakla o gün kendimi uykumu almış kabul edecek kadar vahimdi durum. Sükür ki ben durumu erken farkettim sanırım, Altan 5 aylıkken kendi araştırmalarımla Çiğdem Hanım’a ulaştım, nasıl konuştuğumu hatırlamıyorum ama çok soru sorduğum aklımda:) Her soruya makul,  aklıma yatan bir cevap …Tek sorun Altan’ın ağlamasına dayanabilmek. Eşim ayrıca Gül Hanım’la konuştu, her cevaba ikna olduk. Ama bunlar beni kesmedi, ayrıca Çigdem Hanım’dan danışmanlık almış iki aile ile de görüştüm. Burcu Hanım ve Aslı Hanım; kendilerine buradan sevgiler:) Uyku eğitimini doktorlara danıştım, hatta biri “yok canım, biz uyku eğitimi ile mi büyüdük, siz de içgüdülerinize göre büyütün” dedi…Cocuk gelişimci yakınlarıma sordum, yok vazgeçtik.  Altan’ın ağlamasına dayanamayacağız; bir şekilde uyutuyorum nasıl olsa diyerek vazgeçtik. Ama 1 ay içinde hiçbir şekilde uyumuyordu, sabırlı ve ilgili anne gitti, sürekli uykusuzluktan midesi bulanan, başı ağrıyan, onunla sadece ihtiyaçları için vakit geçiren ve gergin bir anne geldi. Altan mı ? Ek gıdaya başladığımız süre içinde sevdiği şeylerde bile kaşığa yüzünü çevirdi, sürekli mızıklayan, ne yapsam memnun olmayan bir bebekti ve ben artık sinirlenmekten onu sevemiyordum.
Uyku eğitimine başlama kararını nasıl aldım? Gece uykularında 10-11 kez kalkmaya başladı, karnı tok olduğu için emmiyor, emmediği için de uyumuyordu. Uyusa da kucağımdan indiremiyordum, ertesi gün için hiç enerjim kalmamaya başladı. Gündüz uykusunda çok ufak seslerde uyanmaya başladı, lavaboya gidemez, musluğu açıp bir meyve yıkayamaz olmuştuk, üstünü örtmeye girdiğimde yürüken ayaklarımın çıtırdaması bile uyanmasına yetiyordu. Yine ağlayarak uyandığı bir ağlamasına tahammül edemeyeceğimi anladım ve “niye ağlıyorsun?” diye kızacağımı anladığımda onu beşiğinde bırakıp boş bir odaya gittim, sinirim geçip sakinleşene kadar ağladım ben boş odada. Altan ise beşikte ağlıyordu. Çiğdem Hanım ile ilk görüşmemizde “ilk uykularda biraz  ağlıyor” dediği aklıma gelmişti. Ben zaten ona zarar vermemek için boş bir odaya gittiğimde de ağlatmıştım. Artık uyumuyor ve zaten ağlıyordu, madem ağlayacak bunun karşılığı olsun dedim ve o an karar verdim, eşimin işten gelmesini bekledim bu konuyu konuşmak için. Ne kadar kıyamasa da, beni her gün bitmiş halde görünce sonunda “Tamam, sen ara tekrar ,deneyelim o zaman uyku eğitimini” dedi. O günden sonra görüştük tekrar, sağolsun Gül Hanım bizim programımızı kurdu, ama yok benim oğlumu uyutamayacaklar ya, ben bundan eminim ya herşeye hazırlıklıydım, eğitime pazartesi günü başladık, hafta sonunda fazla fazla yemek yapmıştım, çünkü Altan uyku teyzelerini de şaşırtıp yoracaktı, bütün aksilikler olacaktı, o yüzden ben birşey yapamayacaktım, herşey hazır olmalıydı evde. Şu an bunları yazarken tebessüm ettiğimi görüyorum, hattabu Mutlu Son hikayesini yazıyorum, çünkü Altan Bey içeride uyuyor:) Annesinin artık yazmaya, eviyle, eşiyle, en çok da kendiyle ilgilenmeye vakti oluyor . Artık saçlarımı sürekli toplamıyorum mesela, farklı yemekler denemek için vaktim oluyor. Bir toka, küpe takmak için, rahat ve keyifli duş almak için, istediğim şeyler için de yeterli vakit buluyorum….Artık meyve yıkarken suyu açmaya korkmuyorum, eğitim 15 gün ama çok çok erken sonuç alınıyor. Altan güzel güzel uyumaya başladığında ne kadar panik ve gergin olmaya başladığımı daha iyi anlamıştım, o uyuyor ben uyuyamıyordum, bir gün 3 dakikada uyuduysa ertesi gün 4 dakika olunca korkmaya başlıyordum. Gül Hanım sağolsun, güzel ses tonu ve samimi konuşması ile “sakin olun Elif Hanım, böyle yapmayın Elif Hanım” diye diye beni normale çekmeyi başardı. Şimdi de uyku saati gelince “beni yatırın artık” diye ağlayan bir bebek var.

Neler öğrendiğime gelince : Çocuğu biz ağlatmıyoruz, uyku eğitimini duyunca “çocuk uyusun diye ağlatacaksın, sen ne biçim annesin!” diyenlere kulak tıkayın, hatta bir süre görüşmeyin, uyku eğitiminden bahsetmeyin, bu iyi annelik ya da kötü annelik meselesi kesinlike değil.
*Yeniliğe açık olmayan insanlardan uzak durun, kırkı çıksın, 3 aylık olsun, 6 aylık olsun, dişi çıkıyor, emeklesin yürüsün, bir yaşına gelsin düzelir diye bir sey yok. Benim oğlum uyku eğitimi bittikten sonra iki dış çıkardı, uykusu hiç etkilenmiyor.
*Bence yeni doğmuş bir bebeğin uyku problemi var mı yok mu beklemek yerine yenidoğan dönemi bittikten hemen sonra uyku eğitimine başlanmalı, çocuklarımızın uykuya ihtiyacı var. Uyusun da büyüsün ninnisi var ya hani 🙂
Ben çok geç kalmamış da olsam, şimdi Altan’ın uyuduğunu görünce, keşke o ilk arayıp görüştüğümde hemen eğitime başlasaydım, çocuğun boşu boşuna bir aylık uykusuna sebep oldum diye hayıflanırken buluyorum kendimi…
Sanırım bu yeni düzenle ben de eski sakin, kaygısız halime yavaş yavaş geri dönüyorum. Başıma gelmemiş, belki de Altan büyüyene kadar hiç de başıma gelmeyecek o kadar çok şey sordum ki… Artık gözüm nasıl korkmuşsa…Telefonu kapattıktan sonra uyku danışmanlarımın benim için “uyku eğitimi aldı diye hoop gelsin eski hayat” diye düşünüpdüşünmediklerini bile merak etmiştim. Yok tabii ki ben önce anneyim, ama inanın hepsi korkudan 🙂
Eğitim bitti, uyuyan sağlıklı ve mutlu bir bebek , dinlenen ve yeni aktiviteler için kendinde enerji bulan bir anne-baba var şimdi. En güzeli eğitim bitti ama iletişim bitmedi:) Altan’ı özleyen uyku teyzeleri var. Ne zaman sıkışsak arayacağımız bilmenin rahatlığı… Gelsin uykulu geceler o zaman…
Belki yazacak daha çok şey var , ama özetle şunu söyleyebilirim : “Uyku eğitimi candır?”
Sevgilerimle…

Elif Zıhlı

ZigZag
ELA – 7,5 AYLIK
ZigZag

Uykusuz, mutsuz, yorgunsan ve Mutlu Son hikayelerini okuyup “keşke” diyorsan mutlaka hemen Çiğdem Hanım’ı aramalısın…? O tatlı minik hayatımıza katıldığında dünyamız bir anda değişti. İlk bebek olmasının tecrübesizliğiyle günler geçmeye başladı ama bir sorun vardı; olması gereken düzende uyumuyordu. Yenidoğan dediğin emer uyur derler ama nerdeee… Bizim bal peteği hiçbir zaman olması gereken sürelerde uyumadı. Daha ilk aydan kendimi uyku eğitimi araştırması yaparken buldum, hayatta yapmam dediğim ayakta sallamaların esiri olmuştuk bile. Doktor arkadaşlarımı çekiştirmek gibi olacak ama ne zaman kontrole gittiğimizde uyku sorusu sorsam “kişiliği böyledir, uykuyu sevmiyordur” diye geçiştiriyorlardı beni. Etraftan klasik gelen cümleler hiç bitmedi, “Kırkı çıksın, 6 aylık olsun, ek gıdaya alışsın, yaşı gelsin, bebek ağlatılırmıymış” diye uzayan cümleler. Gündüz uykuları aylarca 30 dakikayı geçmeyip, gece sayısız kalkmalar başlayınca benim şalterler inmeye başladı.

Bir arkadaşım vasıtasıyla Çiğdem Hanım’ın ismini duymuştum. Son sabır taneciğimi de kaybedince kendisini aradım. Normalde hiç ağlayan bir bebek değildir nasıl yaparız dayanabilir miyim diye korkularım vardı. Ama daha ilk konuşmada Çiğdem Hanım’ın içten,  sakin ve huzur veren sesiyle rahatlamış ve ona güvenmiştim ? Başlamadan önceki gece çok ağlar mı diye stresten uyuyamadım ama ertesi gün ilk gündüz uykusuna sadece 15-20 dakika içinde geçince şok oldum.Hem öyle kendisini yıpratacak bir ağlama da yoktu. Eğitimin ilk gecesi de heyecandan uyuyamadım ama bizimki sabaha kadar deliksiz uyudu ?? Tabi ki zorlandığım günler oldu çünkü bebeğime tek başıma baktığım ve benden başka kimseyle temas kurmadığı için biraz fazla bağlanmıştı bana ve benden ayrılıp uyumaya biraz direndi. Olmayacak galiba diye düşünürken Çiğdem Hanım’ın “sizinle odadan erken çıkalım” artık demesiyle bir anda mucize oldu sanki direnmeden uykular başladı. Eee tecrübe sonuçta?

2 hafta sonunda kendi kendine uyumayı öğrenen, mutlu, iştahı açılmış bir uykucu balarımız oldu bizim de. Tabii eğitimin bir güzel yanı da gün sonunda Çiğdem Hanım’la olan sohbetler. Ayrıca halledemeğiniz sorunlar olduğunda yardım alabileceğinizi bilmek insanı rahatlatıyor. (örnek 2,5 ay sonra saatleri biraz karıştırdım ama tek cümleyle telefonun öbür ucundan nokta atışı sorunumuzu çözdü sağolsun )
Tekrardan teşekkür ederim Çiğdem Hanım. Kendime ayırabildiğim zamanlar yarattınız bana ve tükenmiş psikolojimi düzelttiniz, bizi kurtardınız. Uykusuzluk kader değil üzülmeyin, geriye baktığınızda kesinlikle iyi ki yapmışım diyeceğiniz uyku eğitimini almak için kendinizi Çiğdem Hanım’ın sihirli ellerine bırakın…

Gizem Özdemir/Ela’nın Annesi

BeeAnne Notu: Gizem Hanım, birçok anneden duyduğum cümleleri sanki biraraya getirmiş, benimle ilgili sözleri için çok teşekkür ederim ama inanın ben sadece yönlendiriyorum, asıl işi yapan anneler ve bebekleri:) Bal peteği demiş Ela’ya annesi, bundan sonra bunu da ekliyorum BeeAnne bebeklerine:) Çok teşekkürler güzel mektubunuz için, sevgilerimle..

.

 

ZigZag
YUSUF YİĞİT -13 AY
ZigZag

Merhaba uykusuz anne ve babalar;

Oğlumuz Yusuf Yiğit dünyaya gözlerini açtığında dünyanın en mutlu insanları olmuştuk. Hayatımız bir anda değişivermişti ve yaşam sebebimiz artık o olmuştu. Doğduğunu takip eden  ilk aylarda sürekli oğlumlaydım, önceleri  uykusuzluk ya da kendime vakit ayıramama çok dokunmadı bana, ama daha sonra zamanla yıpranmaya başladığımı anladım. Çalışan ebeveynler olarak artık kendimize de vakit ayırmak istiyorduk…

Öncelikle uyku sorununu çözmeliydik.  Uykusu giderek bozulma ve azalma gösteriyordu ve bundan dolayı da gün içinde genelde huzursuz oluyordu.  Yusuf Yiğit’ in uykusu tabir-i caizse kuş uykusu gibiydi, hiç derin uyuyamıyordu. Gündüz uykuları üç-dört seferde toplam sadece bir buçuk saatti. Bir uykusu yarım saati geçmezdi, gece ise ayrı bir faciaydı; akşam uyku saatinin gelmesini hiç istemezdik. Eşimle nöbetleşe uyutmaya çalışırken, bu çabamız en az bir-bir buçuk saatte başarıya ulaşırdı. Ve gece ayrıca sürekli aralıklı uyanır, uyutmak için mecburen sürekli emzirirdim. Geceleri ne biz, ne de Yusuf Yiğit uykusunu alabilirdi ve gündüz hepimiz yorgun savaşçılar olarak güne başlardık.

Çözüm için araştırmalar yaptık, kitaplar okuduk, uzmanların önerilerini dikkate aldık. Ama bu çabalarımız zaman kaybı ve yorgunluktan başka bir şey katmadı bize. En son bir de uyku danışmanlığına başvuralım dedik. Ama açıkçası benim hiç ümidim yoktu, Çiğdem Hanım’la tanıştık. Çiğdem Hanım Yusuf Yiğit in uykusunun iki haftada düzene gireceğini söyleyince içimden dedim ki: ‘’Çiğdem Hanım Yusuf Yiğit’ ten sonra bu kadar kesin konuşmaz artık’.”

Ve eğitime başladık. Bu sürede Çiğdem Hanım’ın büyük desteğiyle iki haftada uykusu düzene girdi.  Düzeleceğine hiç umudum yokken şimdi oğlum kendi başına uyuyabiliyor:) Yatırıyorum ve odadan çıkıyorum. Bu şekilde hem oğlumuz hem de biz daha mutluyuz. Artık kendimize de vakit  ayırabiliyoruz, oğlumla da daha verimli zamanlar geçiriyoruz.

Çiğdem Hanım’la iyi ki tanışmışız. Hep diyorum ki keşke daha önce bu eğitimi verseymişiz oğluma, artık uyku sorunu olan her ebeveyne önereceğim adres belli.

Çok teşekkürler  Çiğdem Hanım, minnettarız size.

Dr.Neslihan Günay / Yusuf Yiğit’in annesi

BeeAnne Notu: O kadar çok anne: “Emin misiniz, benim çocuğum bu işi bırakmanıza sebep olabilir, bakın:)” diyor ki…”Ne yapalım, dükkanı kapatırız biz de o zaman diyorum:))” Elbette, kısa sürede düzene giren ya da bir hafta zorlu giden bebek olabiliyor ki, bebeğin ayına da çok bağlı olmuyor bu. O nedenle, o bebeğe göre ilerliyoruz, farklı uygulamalar yapabiliyoruz vs.  Yusuf Yiğit’in babasına da ayrıca teşekkürler, zira, belki de doktor olmasının etkisiyle, uyku eğitimi konusunda bu kadar bilgili bir babaya az rastladım, çok mutlu oldum! Mutlu ve sağlıklı uykulu güzel bir hayat diliyorum….

ZigZag
ARYA – 9 AY
ZigZag

Merhaba  sevgili anne-babalar ve BeeAnne 🙂

13 aylık bi kızımız var… Arya’mız! Ben bir doktor anneyim, o yüzden her işi olduğu gibi kızımı büyütme konusu da benim için kuralına uygun olmalıydı. Doğduğundan  beri her yeni aşamada kendi çocuk doktorumuza, kendi doktor çevreme ve sonra da tatmin olmazsam sosyal medyada iletişim halinde olduğum birçok (her türlü uzmanlıktan) doktora danışarak uygulardım ne gerekirse. Taa ki kızım 9 aylık olup uykuları bozulana kadar. Normalde doğduğundan itibaren emzirdikten sonra kızım uyur ve 2-3 saate bir uyanır, emer tekrar uyurdu. Bölük pörçük de olsa uyuyabilirdim ve şikayetçi değildim bu durumdan.    9 ayın sonuna doğru emerek uyuma ve memeden ayrıldığında uyumama olayı başladı. Sonra da benim çare arayışlarım tabii…Önce gece emzirmesini kestim, bu sefer de kucaktan indiği anda uyanır oldu. Yaklaşık iki hafta kucakta uyur, kucaktan yere bırakır bırakmaz uyanırdı ya da  yatırınca 1-2 dk sonra uyanır tekrar kucağa çıkmak isterdi. Gecenin başında sabırla yatır-kaldır döngüsü tekrarlardı.

1-2-3-5-10-15-20-30 artık bu durum devam ettikçe sabrım tükenir bir süre sonra kendimi tanıyamaz hale gelirdim. Sonra eşim devralırdı geceyi. Ertesi gün işe gitmek artık çile haline gelmiş, hayat kalitem bozulmuş, resmen depresyona sürüklenmiştim. Sonra  dedim kendime; her yöntemi denemeye hazırım boşver doktorları Derya 🙂 çok karşı çıktığım ayakta sallama, çarşafta sallama dahil birsürü yöntem denedim olmadı. Sonra birkaç tavsiye üzerine Gül  Hanım ile tanıştık. Şöyle dedim: “Ne  isterseniz vermeye hazırım, n’olur kızımı uyutun! Gerçekten uyur değil mi, uyuyacak değil mi? Yoksa ben delireceğim” Gül Hanım beni sakinleştirdi, yöntemlerini anlattı ve ikna oldum, randevulaştık. Heyecanla eğitime başlıyacağımız günü beklemeye koyuldum.

Çevremdeki (doktorlar dahil) kimse bana inanmadı, “uyku koçu” ismine bile güldüler ama çoğu bebeklerini emerek uyutuyorlar. Gece birçok kez kalkıyorlar.. Biz eşimle kızım uyuduktan sonra dizimizi izliyoruz, sabah hepimiz dinç bir şekilde kalkıp güne mutlu başlıyoruz. Beeanne Ekibi hayatımızın rengini verdi resmen. Ne kadar teşekkür etsek azdır. Kızımızın ilk diploması:) Herkese  gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.

Dr. Derya Zengin / Arya’nın Annesi

ZigZag
DEMİR ve AYAZ (10 AYLIK – İKİZLER)
ZigZag

 

Bugün Instagram story’de ikiz bebek annesi bir annenin yazısını görünce kendime çok kızıp hemen yazmak istedim. Verdiğiniz destek bahane kabul etmez…

İkizler hep merak konusu… Aynı anda iki farklı bebeği (bizimkiler öyle) idare edebilmek müthiş bir sabır ve enerji istiyor evet… Biz Çiğdem Hanım ile tam da bu enerjinin tükendiği bir noktada buluştuk. Gece ve gündüz uykuları artık kabus olmaya başlamıştı….Bebeklerin birisi kolik, diğeri de bu kesintisiz ağlamalar sonucu uyum sorunu yaşıyordu.

Söylediğim gibi iki farklı bedeni anlamak ve doğru şekilde yönlendirmek için son derece sabır ve büyük bir çaba gerekli. Çiğdem Hanım tam bu noktada tarifsiz desteği ile bize öyle yardımcı oldu ki. Enerjinin yetmediği, artık nasıl olacağını düşünemediğin bir zamanda hayatımıza tekrar yön verdi. Program tamamlandığında ise (ben bu aşamada çok endişe etmiştim) herşey onun söylediği gibi devam etti. Bocaladığım zamanlarda bile Çiğdem Hanım’ın bir telefon kadar uzağınızda olduğunu bilmek müthiş.

Ben bugün bebeklerim uyuduğunda, kendime vakit ayırabiliyorum. Kitap okuyorum, sıcacık bir kahve içiyorum keyifle…Önceleri bu durum hayal gibi gelirdi…

Sürekli pış pış yaparak, uyusunlar diye yanlarından hiç ayrılmayarak çok sıkıntılı geçiriyordum uyku zamanlarını…Yorgun, uykusuz, aç…Bu durum bebeklerin gelişimi için de çok önemli çünkü, annenin tüm hissettiği bebeğe direkt olarak yansıyor. En çok da rahatlamış bedenim ve ruhum ile daha çok faydam dokunacak evlatlarım için seviniyorum. Daha fazla anne onlara ulaşabilsin diye her yerde bahsedeceğim.

Bizim sürecimiz biraz farklı oldu, keşke demek istemiyorum. Geçmiş aylar ile alakalı tek keşkem sizi daha geç tanımış olmak. Bu bir sınav değil, yorgunluk ve uykusuz geceler, gerçekten bir anne ve baba için tahammül edilebilir birşey değil.

İnsanın hayatında yer etmiş kişiler vardır. Kimisini hiç hatırlamak istemezsiniz, kötü anılarınızda baş rol oynarlar…Bazı kişileri ise hayatınızın bir parçası olarak güzel anılarınız arasında nereye koyacağınızı bilemezsiniz…Daha fazla anne onlara ulaşabilsin diye her yerde bahsedeceğim.

Neriman Küçük (Demir ve Ayaz’ın anneleri)

BeeAnne Notu: İkiz annelerin işi adı üstünde çifte zor…Çok sakin bebeklerde bile yapılan herşeyi iki ile çarptığınızı düşünün, gerçekten evlerdeki tempo inanılmaz olabiliyor bazen. Geç kalmak konusu tartışılır, her ebeveynin yaşadığı farklı kanımca, o nedenle de belli yaş üzeri elbette gecikme ya da daha zor olmakla beraber, uyku düzenini ağırlıklı olarak ilk 4,5 ay- 2 yaş aralığında rahat kuruyoruz. Neriman Hanım ile de daha once çalışmıştık, sağolsun Mutlu Son hikayesini gönderdi, daha çok yazacağı, okuyacağı, balarılarıyla keyifli vakit geçireceği vakti olması dileğiyle…Sevgiler,